@article{article_476675, title={Atıf ve Şart Delilleri ve Ehl-i Sünnet Kelâm Ekollerinin Gelişim Sürecindeki İzdüşümü}, journal={Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi}, volume={18}, pages={123–146}, year={2019}, DOI={10.14395/hititilahiyat.476675}, author={Aykaç, Mustafa}, keywords={Kalam,Ahl al-Sunnah,Relationship between faith and deeds,Conjunctional Evidence,Conditional Evidence}, abstract={<p style="text-align:justify;">Hz. Peygamber’in vefatından sonra halifelik mücadelesinin tetiklediği siyasi olayların inançla ilgili sorunları yaratması nedeniyle iman ve küfrün tanımı, kapsamı, iman-amel ilişkisi gibi sorunlar tartışılmaya başlanmıştır. Bu yüzden Müslüman toplumun kendi içinde aşmaya çalıştığı ilk sorunlardan biri hiç kuşkusuz iman-küfür meselesi olmuştur. Bu itibarla geleneksel fırkaların iman-amel münasebetleri bakımından farklı yaklaşım modelleri geliştirmiş olduğu görülmektedir. Bu ekolleri ‘ameli imana dâhil eden’ ve ‘amel ile imanı birbirinden ayıran’ mezhepler olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Amel-iman ilişkisine yönelik ileri sürülen fikirler akli ve nakli delillerle temellendirilmeye çalışılmıştır. Amellerin imandan bir parça olmadığı görüşünü kanıtlamak amacıyla kullanılan en kuvvetli deliller dil mantığına dayalı olarak oluşturulan ‘atıf’ ve ‘şart’ delilleridir. Atıf delili, matûf ile matûfun aleyhin; şart delili ise şart ile meşrûtun dil kaideleri gereği birbirinden farklı olduğu esasına dayanan iki delildir. Bu iki delil, zaman bakımından farklılıklarla beraber Ehl-i Sünnet ekolü tarafından kullanılmış delillerdir. Biz makalemizde hem iman meselesinin temellendirilmesinde belirleyici rol oynayan atıf ve şart delillerinin tarihi sürecini hem de bu delillerin Ehl-i Sünnet’in iki kelam ekolünün iman görüşü üzerindeki etkilerini ele almayı ve analiz etmeyi hedefledik.  Çalışmamızın sonunda ise bu iki delilin kaynağının Mürcie mezhebi olduğu, tüm Mâturîdîlerin de bu delili kullandığı, ancak ilk Eş’arîlerin bu delilleri kullanmayıp sonraki Eş’arîlerin kullandığı ortaya çıkmıştır. Bu delillerin kullanılması ile imanın artıp eksilmesi meselesi arasında bağlantı olduğu ortaya çıkmıştır. Mürcî ve Mâturîdîlerin bu delilleri her zaman kullanmaları onların imanda artma ve eksilmeyi reddettiklerini göstermektedir. Önceki Eş’arîlerin bu delilleri kullanmayıp sonrakilerin kullanmaları ise, Eş’arîlik’te imanın artma ve eksilmesi meselesinde farklı görüşlerin varlığını ve bu konuda bir tekâmül süreci yaşandığını göstermiştir. <br /> </p> <div style="text-align:justify;"> <br style="font-size:12.6px;" /> </div>}, number={35}, publisher={Hitit University}