TY - JOUR T1 - DÂRÜ’L-FÜNÛNDAN ÜNİVERSİTEYE TÜRK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ AU - Özkan, Selcen PY - 2018 DA - November DO - 10.33692/avrasyad.510249 JF - Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi JO - Avrasyad PB - Kürşat ÖNCÜL WT - DergiPark SN - 2147-2610 SP - 840 EP - 856 VL - 6 IS - 15 LA - tr AB - Tarihî süreç içinde kurulan Hun, Göktürk ve Uygurların yanı sıra islamî dönemdekiKarahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Altınordu, Timurlular ile Osmanlılara kadar uzanan çizgideTürk devletlerinin pek çoğunda eğitim ve öğretime yönelik sistemli ve bilinçli bir yaklaĢımdansöz etmek mümkündür. Selçuklu Devleti zamanında kurulan Nizamü‟l-mülk medreseleri ileAnadolu Selçukluların dönemindeki Konya, Kayseri ve Sivas‟ta açılan medreseler, gerekdevrindeki bilimsel çalıĢmalarıyla gerekse mezunları ile yaygın bir Ģöhrete ulaĢmıĢtır. Osmanlıdöneminde ise I. Orhan döneminde ilk defa Ġznik Medresesiyle baĢlayan baĢarılı yükseköğretimkurumları tesis etme anlayıĢı, Fatih ve Süleymaniye Medreseleriyle zirveye ulaĢmıĢtır. ÖzellikleKanuni Sultan Süleyman döneminde medreselerde yaĢanan geliĢmeler dikkate değerdir. Darü‟ttıbbadını alan Darü‟Ģ-Ģifa Medresesi ve Darü‟l-hadisle birlikte, matematiğin öğretilmesi için dörtyeni medrese daha kurulması, Osmanlı Devletinde bilime ve dolayısıyla da eğitime verilenönemin en açık göstergeleri olarak kabul edilebilir. Ancak XVI. yüzyıldan itibaren, medreselerdepozitif bilimler ihmal edilmiĢ, öğretim programları tamamen kendisini tekrar eden dinî bir nitelikkazanmıĢtır. Geleneksel medrese sisteminden kopuĢun ilk belirtisi sayılan Mühendishane-iBahr-i Hümayun 1773 yılında kurulmuĢ ve burası yükseköğretim sisteminin değiĢiminde önemlibir kırılma noktası olarak kabul edilmiĢtir. XIX. yüzyılda ciddi olarak hissedilen fikri dönüĢümarzusu, Osmanlı Devletinde de bir arayıĢa neden olsa da, uzun süren savaĢlar, isyanlar, toprakkayıpları, ekonomik çöküĢ gibi sebepler yüzünden Batılı ülkelerdeki gibi bir üniversiteleĢmedensöz etmek mümkün görünmemektedir. Daha sonra Darü‟l-fünûnun kurulması kararlaĢtırılmıĢ,fakat bu hedef planlanan tarihten on yedi yıl sonra 1863 yılında, gerçekleĢtirilebilmiĢtir. Ancak,1865 yılında çıkan yangında Darü‟l-fünûnun binasının yanarak ortadan kalkması, eğitime araverilmesine sebep olmuĢ, yeniden öğrenim hizmetine devam edilebilmesi için 1870 yılınıbeklemek gerekmiĢtir. Darü‟l-fünûn, fiziki yapı, öğretim program ve elemanları ve öğrenci profiliile hepsinden önemlisi uygulama fikri ve bilimsel üretim bakımından henüz Batılı ülkelerleyarıĢabilecek durumda değildir. 1915 yılında sistemin yapısına dahil edilen yabancı öğretimelemanlarından sonra yaĢanan diğer bir önemli geliĢme de 1920 yılında “araĢtırmaenstitüleri”nin kurulması olmuĢtur. Bu ikili yapı Cumhuriyet dönemine kadar varlığınısürdürmüĢtür.Bu makalede, tarihi geliĢim çizgisi içinde Türk Yükseköğretim Kurumları dönemlereayrılarak incelenmiĢ, olumlu ve olumsuz yönler, baĢarılar ve baĢarısızlıklar objektif bir bakıĢaçısıyla ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Burada temel olarak, eski ile yeni öğretim kurumlarınınbilimsel zihniyet farkı yaratıp yaratmadıkları irdelenmiĢtir. Dârü‟l-fünûndan üniversiteye uzanangeliĢim çizgisi içinde bir “zihniyet devrimi” yaĢanmıĢ mıdır? sorusu çalıĢmanın temel hareketnoktasını ifade etmektedir. Bu çalıĢmada, Dünyada üniversitelerin kuruluĢu ve yaĢanangeliĢmeler kapsam dıĢında tutulmuĢ; sadece Türkiye‟yi ilgilendiren geliĢmeler karĢılaĢtırmalıanalize imkan verecek ölçüde yer almıĢtır. Ġlk bölümde Cumhuriyet dönemi öncesinde yaĢanangeliĢmeler ele alınmıĢ, ikinci bölümde ise 1933 yılındaki üniversite reformu değerlendirilmiĢ vekısmen günümüzdeki yüksek öğretim kurumlarının yapısı irdelenmiştir. KW - Üniversite KW - Zihniyet DönüĢümü CR - . UR - https://doi.org/10.33692/avrasyad.510249 L1 - https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/621985 ER -