TY - JOUR T1 - Alâüddevle Simnânî’nin Tasavvufî Eğitim Anlayışı Bağlamında Âhiret TT - The Hereafter in the Context of ʿAlāʾ al-Dawla al-Simnānī’s Understanding of Mystical Training AU - Zümrüt Orhan, Kübra PY - 2019 DA - June DO - 10.18505/cuid.538943 JF - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi JO - CUID PB - Sivas Cumhuriyet University WT - DergiPark SN - 2528-9861 SP - 375 EP - 393 VL - 23 IS - 1 LA - tr AB - İslâm’da iman edilmesi emredilen esaslardan biri olan âhiretle ilgilimeseleler hem kelamcılar hem de sûfîler tarafından çeşitli yönleriyle elealınmış ve zaman zaman farklı yorumlara konu olmuştur. Âhiretle ilgili temelmeselelerde İslâm âlimleri arasında görüş birliği olmakla birlikte ayrıntıyainildikçe pek çok ihtilafın bulunduğu görülmektedir. Âhiret hayatının çeşitlimeselelerini eserlerinde konu edinen sûfîlerden biri de Alâüddevle Simnânî’dir(ö. 736/1336). Simnânî, İlhanlılar döneminde, bugünkü İran topraklarındayaşamış bir Kübrevî şeyhidir.Gençliğinde, on yıl kadar Budist İlhanlı hükümdârı Argun Han’ın(1284-1291) hizmetinde bulunduktan sonra yaşadığı mânevî bir hâl üzerinetasavvufa yönelmiştir. Bir müddet meşrebine uygun bir mürşid aradıktan sonraBağdat’ta bulunan Kübrevî şeyhi Nûreddîn Abdurrahmân İsferâyînî (ö. 717/1317)ile tanışarak ona mürîd olmuş ve seyrüsülûkünü tamamlamıştır. İrşâd icâzeti almasınınardından şeyhinin isteğiyle memleketine dönerek vefat ettiği 736/1336 tarihinekadar Sûfîâbâd’daki hankāhında mürîd yetiştirmek ve eser te’lîf etmekle meşgulolmuştur. Simnânî gerek yetiştirdiği müridler gerek yazdığı eserlerle hem kenditarikatına hem de genel tasavvuf tarihine önemli katkılarda bulunmuştur.Âhiretle ilgili olarak Simnânî’nin, özellikle dünyanın hakikati ve âhiretkarşısındaki konumu, ölüm, kıyâmet ve çeşitleri, cennet ve cehennemin bugünmevcudiyeti ve bulunduğu yer konusundaki görüşleri dikkat çekmektedir. Bumakalede onun zikredilen meselelere bakışı eserlerinden hareketle konu edilmişve konuyla ilgili görüşleri kendi sülûk anlayışı bağlamındadeğerlendirilmiştir.Özet: Alâüddevle Simnânî (ö. 736/1336), hicrîyedinci yüzyılın ikinci yarısıyla sekizinci yüzyılın ilk yarısı içinde kalanbir zaman diliminde, bugünkü İran topraklarında, İlhanlılar’ın hüküm sürdüğübir dönemde yaşamıştır. Ailesinin İlhanlı sarayıyla olan irtibatı, babasının veamcasının idârî vazifeleri, kendisinin de istek ve gayretleri neticesinde onbeş yaşlarındayken Argun Han’ın (1284-1291) hizmetine girmiş ve kısa süredeonun yakınlığını kazanmıştır. On sene kadar ona hizmet etmesinin ardındanyaşadığı mânevî bir hâl üzerine gönlü, içinde bulunduğu hayattan soğumuş,tasavvufî bir hayata meyletmiştir. O sıralarda yakalandığı ve doktorlarıntedavi edemediği hastalığı bahane ederek, iyileştikten sonra geri dönmekşartıyla, Argun Han’ın yanından ayrılarak memleketi Simnân’a doğru yolaçıkmıştır. Saraydan ayrıldıktan kısa bir süre sonra iyileşmiş fakat geridönmemiştir. Ramazan ayının başında, Simnân’a ulaşmış, resmî kıyafetleriniçıkararak Ebû Tâlib Mekkî’nin Kūtu’l-kulûb adlı eserini esas alaraknefis terbiyesine başlamıştır. Bir müddet kendi kendine nefis terbiyesiyle veşer‘î ilimleri tahsille meşgul olduktan sonra, Kübrevî şeyhi NûreddinAbdurrahmân İsferâyînî’nin (ö. 717/1317) müridlerinden biriyle tanışmıştır.Daha sonra İsferâyînî’yi merak etmiş, onu ziyaret maksadıyla Bağdat’a doğruyola çıkmıştır. Ancak durumdan haberdar olan Argun Han, Simnânî’nin Bağdat’agitmesine engel olmuş, onu yolda yakalatarak bir müddet yanında alıkoymuştur.Simnânî, bir süre sonra Argun Han’ın yanından kaçarak Simnân’a dönmüş veİsferâyînî’ye durumu anlatan bir mektup yazmıştır. Bunun üzerine İsferâyînî,Simnânî’ye gönderdiği cevâbî mektubunda Bağdat’a gelmesine gerek olmadığını,kendisinin mânen onun yanında olacağını söyleyerek seyrüsülûke başlamasınıemretmiştir. Simnânî, şeyhiyle yüz yüze buluşma imkânı bulamadığı bu dönemdehem mektup hem de mânevî âlemde işaret yoluyla onunla olan bağını canlıtutmuştur. Daha sonraları Simnânî, iki kere şeyhini ziyaret etmeye muvaffakolmuş ve ondan irşâd icâzeti almıştır.Simnânî, irşâd icâzeti almasının ardından şeyhinin emriyle memleketiSimnân’a dönerek burada mürîd yetiştirmek ve eser te’lif etmekle meşgulolmuştur. Çok sayıda mürîd yetiştiren ve günümüze ulaşan eserlerinin sayısıdoksan civarında olan Simnânî, hem Kübreviyye tarikatı içerisinde hem de geneltasavvuf tarihi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Kübreviyye içerisindekiönemi öncelikle tarikatın günümüze ulaşan kollarının kendisine dayanıyorolmasından kaynaklanmaktadır. Bu anlamda Simnânî, kendi tarikatı içerisindekilit bir isimdir. Bunun yanı sıra bazı görüşlerinin Kübreviyye’nin Hemedâniyyekolunun kurucusu Seyyid Ali Hemedânî (ö. 786/1385) ve Nûrbahşiyye kolununkurucusu Muhammed Nûrbahş (ö. 869/1464) gibi tarikatın önde gelen isimleriüzerindeki tesiri de onun tarikatı içindeki etkisini göstermesi bakımındanönemlidir. Genel tasavvuf tarihi açısından bakıldığında, Simnânî’yle ilgili ilkdikkati çeken ve en çok üzerinde durulan husus, varlık konusundaİbnü’l-Arabî’ye (ö. 638/1240) yönelttiği eleştirileridir. Bunun yanı sıra onuntasavvufa en büyük katkısı, başta Nakşbendiyye tarikatının kurucusu BahâeddînNakşbend’in (ö. 791/1389) önde gelen müridlerinden Muhammed Pârsâ (ö. 822/1240)olmak üzere pek çok sûfî üzerinde etkili olan letâif anlayışıdır. Ayrıcaricâlü’l-gayb hakkındaki düşünceleri ve onlar hakkında kendi mânevîtecrübelerine dayanarak verdiği bilgiler de kendisinden sonra gelen sûfîlerietkilemiştir. Mânevî tecrübelerini ayrıntılı olarak yazması, tecellî esnâsındayaşanan hâllere dâir açıklamaları, nûrun hakikati ve nûrların tafsiline dairgörüşleri ile Kübreviyye tarikatında önemli bir yeri olan havâtır konusundakigörüşleri de onun tasavvuf tarihine yaptığı katkılar arasında zikredilebilir.Tasavvufun pek çok konusuna eserlerinde yer veren Simnânî, âhiretle ilgilimeseleleri de kendi sülûk anlayışı çerçevesinde ele almıştır. Dünya ve âhiretbirbirinden ayrı düşünülemeyeceği için onun âhiret anlayışı ele alınırken aynızamanda bu dünyaya bakışı da konu edilmiştir. Simnânî, dünyanın birbirindenfarklı üç vechesi olduğu kabulünden hareket ederek insanın dünyayla olanilişkisinin de bu üç vecheye göre farklılık kazanması gerektiğinisöylemektedir. Bunlardan ilki dünyanın âhiretin tarlası oluşu, ikincisidünyanın terk edilmesi gereken bir yer oluşu, üçüncüsü de aslında birhakikatinin bulunmayışıdır. Ona göre âhiret sürekli ve dâimî bir ândanibâret iken dünya hayatı geçmiş ve gelecekle kayıtlıdır. Aslında geçmiş vegelecek olmadığına göre dünya hayatının da hakiki bir varlığı bulunmamaktadır.Simnânî ölüm ve kıyâmet konusunu kendi tasavvufî eğitim anlayışıbağlamında birbiriyle iç içe ele almaktadır. Ölümü, biri zorunlu (ızdırârî)diğeri irâdî (ihtiyârî) olmak üzere ikiye ayıran tasavvuf erbâbının bu kabulüneuygun bir şekilde inceleyen Simnânî, kıyâmeti de küçük, orta ve büyük olmaküzere üçe ayırmaktadır. Buna göre irâdî ölümle nefsinin hevâ ve hevesini, kötüsıfatlarını zayıflatan sâlik, küçük kıyâmetin ahvâlini müşâhede eder. BöyleceKur’ân-ı Kerîm’de zorunlu ölümün ardından yaşanacağı bildirilen her şeyi irâdîölümle müşâhede eden sâlik, bir daha geri dönüşü olmayan zorunlu ölümü tatmadanevvel gerekli tedbirleri almak için fırsat kazanmış olur. Kıyâmet konusundaSimnânî’nin üzerinde durduğu bir diğer mesele, kıyâmetin çeşitleridir.Kıyâmetin farklı isimlerinden hareketle her biri insanda bulunan latîfelerdenbiriyle irtibatlı olan farklı kıyâmetler olduğunu söyleyen Simnânî, bunlardanher birinden kurtuluşun da farklı bir amelle mümkün olduğu kanaatindedir.Âhiretleilgili olarak Simnânî’nin üzerinde durduğu hususlardan biri de cennet vecehennemin bugünkü mevcudiyeti meselesidir. Konuyla ilgili tartışmaya kendikeşfine dayanarak katılan Simnânî, cennet ve cehennemin bugün mevcut olduğukanaatindedir. Simnânî, bu konudaki keşfini, onu destekleyen âyet, hadis ve haberlerlebirlikte aktarmaktadır. Bunun yanı sıra, biri âfâkta diğeri enfüste olmak üzereiki cennet ve iki cehennemin varlığını kabûl eden Simnânî’ye göre enfüsündekicennete girip orada cemâlullâhı müşâhede edemeyen kimsenin âfâktaki cennetegirmesi çok bir anlam ifâde etmemektedir. Kişinin enfüsündeki cennete girmesiise kendi zâhirinden bâtınına yapacağı yolculukla mümkündür. Bu yolculuk daancak irâdî ölümle gerçekleşmektedir. KW - Tasavvuf KW - Simnânî KW - Dünya KW - Âhiret KW - Ölüm KW - Kıyâmet KW - Cennet-Cehennem KW - Seyrüsülûk KW - Seyrüsülûk N2 - The hereafter, one of the mainpillars of Islam, has been discussed by both theologians and Ṣūfīs from variousangles and interpreted in many different ways. Although there is consensus onthe main subjects, there are a lot of controversies in details. One of theṢūfīs who authored on diverse problems over the hereafter is ʿAlāʾ al-Dawlaal-Simnānī (d. 736/1336). He was a Kubrawī shaykh during the Īlkhānidera. He inclined towards the Ṣūfī path after serving the Buddhist rulerArghun (r. 1284-1291) for ten years, thanks to a spiritual experience he had.He met with Nūr al-dīnʿAbd al-Raḥmānal-Isfarāyīnī(d. 717/1317), a Kubrawīshaykh based in Baghdad, and became a disciple of him, grantedijāza(acertificate of authority) from him. Upon his shaykh’s order, he turned back tohis hometown and spent his life until his death, in his Ṣūfī lodgeraisingdisciples and writing works. He had contributed greatly both to his own orderand to the literature ofṢūfismwith his disciples andwritten works. As regards to the hereafter, his opinions on the reality of thisworld and its position against the next, death, the doomsday and its kinds, theexistence of the paradise and the hell today and their present location areremarkable. In this article, his views over those problems are discussed in thecontext of his understanding of mystical training.Summary:ʿAlāʾ al-Dawla al-Simnānī (d.736/1336) lived between the second half of the seventh century (h.) and thefirst half of the eighth century, in today’s Iran, during reign of theĪlkhānid’s. Thanks to the connection of his family to the Īlkhānid court, hisfather and uncle’s administrative positions at the court and his will andefforts, he started to serve Arghun (r. 1284-1291) around the age of fifteenand gained his personal intimacy. After serving him for ten years, heexperienced a spiritual transformation and inclined towards a mystical life. Heleft Arghun for his hometown Simnān, on the pretext of his disease thatcourtier doctors could not treated, but under the condition that he would turnback after he recovered from the disease. He got better just after a while butdid not return. He arrived Simnān at the beginning of a holy month of Ramadan,took off his formal clothes and began to mystical training himself basedonAbū Ṭālibal-Makkī’s Qūt al-qulūb. After a while, hemet with one of the disciples of Nūr al-dīnʿAbd al-Raḥmānal-Isfarāyīnī(d. 717/1317) andwondered about him. Then left Simnān for Baghdad with the intention of visitinghim. However, Arghun was informed about this and prevented him from going toBaghdad, withholding him for some time. After a while, Simnānī escaped fromArghun and returned to Simnān and wrote a letter toal-Isfarāyīnīon this incident. Inresponse,al-Isfarāyīnīsaid that he does notneed to visit Baghdad,al-Isfarāyīnīwould be with himspiritually and ordered him to start his training. Simnānī kept his connectionalive with his shaykh during this period via letters and spiritual meetings buthe could not meet with him face to face. Afterwards, he could meet him twiceand grantedijāzafrom him.After that, upon his shaykh’sorder, he turned back to Simnān and engaged with disciples’ mystical trainingsand authoring books. He gained an eminent position in both his order and historyof theṢūfism, upbringingtoo many disciples and writing around ninety works. His importance in theKubraviyya rooted firstly in the fact that the extant sub-branches of the orderhave him in theirsilsila(spiritual genealogy). In thisregard Simnānī is a key actor within his order. Besides, it is significant thathe had great impact on the founders of two branches of the Kubraviyya, i.e.SayyidʿAlīHamadānī (d. 786/1385) and Muhammad Nurbakhsh (d. 869/1464)that indicating his influence among the order itself. When examined from theangel of the history of the Ṣūfism, the most apparent and distinctive pointregarding Simnānī is his criticism againstIbnʿArabī(d.637/1240) on the problem of being. Notwithstanding, his supreme contribution tothe Ṣūfism is his doctrine oflatāif,which particularlyinfluenced Pārsā (d. 822/1240), a leading disciple of the founder of theNaqshbandiyya. Likewise his mystical experiences and thoughts onrijālal-ghāibhad also influenced subsequent Ṣūfīs. His thoughts on theproblem ofkhawātir,which is crucial component of Kubravīpath, and detailed information given in his books regarding the lights (anwār)and the truth ofnūras well as his explanations about thesituations experienced during the manifestation of God can be listed among hiscontributions to the history of the Ṣūfism.Simnānī who wrote on variousproblems of Ṣūfism, dealt with the problem of the Hereafter in the context ofhis understanding of initiation. For the world cannot be disunited from theHereafter, as his understanding of the Hereafter is examined, his view of theworld is studied as well. With reference to the presupposition that there arethree distinct dimensions of the world, Simnānī says that man’s relationshipwith the world should be differentiated according to following three aspects:the world’s being a plantation for the hereafter, the world’s being a placethat should be abandoned and the world does not have a reality. According tohim the hereafter is a continuous moment, whereas the worldly life is bound bythe past and the future. Since the past and the future do not have a realbeing, hence the world as well does not have real being.Simnānī embraces the death andthe Doomsday in an intertwined fashion in the context of his own understandingof mystical training. Approvingly the consensus of the Ṣūfis, he divides thedeath into two: necessary and voluntary. And he divides the Doomsday intothree: big, middle and small. According to this, the wayfarer who has weakenedhis soul’s evil attributes via the voluntary death observes the situations ofthe small doomsday. Thereby the wayfarer who observed everything that isdepicted in the Quran that will be experienced after the necessary death, gainstime to take necessary precautions before the necessary death, which isirremediable. Another issue that Simnānī raises regarding the Doomsday is thesorts of the Doomsday. Based on the different names of the Doomsday, he saysthat there are different doomsdays each of which is related with one ofthelatāifsituated among human faculties. Ultimatelysalvation from those doomsdays is possible with a different good deed. Anotherpoint that Simnānī comes up with is the problem of existence of the paradiseand the hell today. He thinks that the paradise and the hell both exist today,with reference to his ownkashf. He relates this narrating theverses and the traditions, which support his view. Besides, he accepts thatthere are two paradises and hells, one is inside the human nature and the otheris out there. According to Simnānī, entering the outer paradise withoutobserving one’s inner paradise is nonsense. This is possible only through aspiritual journey from one’s external being into his/her internal being. In theend, this can only be accomplished via the voluntary death. CR - Aclûnî, İsmâîl b. Muhammed. Keşfü’l-hafâ ve müzîlü’l-ilbâs amme’ştehera mine’l-ehâdîs alâ elsineti’n-nâs. 2. Baskı. 2 cilt. Beyrût: Dâru ihyai’t-türâsi’l-Arabî, 1932. CR - Corbin, Henry. The Man of Light in Iranian Sufism. Trc. Nancy Pearson. New York: Omega Yayınları, 1994. CR - Dönmez, Semra. Mu’tezile ve Ehl-i Sünnet Bağlamında Âhiret Âlemi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, 2007. CR - Elias, Jamal. The Throne Carrier of God: The Life and Thought of Ala ad-dawla as-Simnani. Albany: State University of New York Press, 1995. CR - Gazâlî, Ebû Hâmid. Âhiret Hayatı: Kabir, Kıyâmet, Âhiret. Trc. Hüseyin Okur. İstanbul: Semerkand Yayınları, 2008. CR - Gürer, Dilaver. “Hz. Yusuf’un Gördüğü Rüyanın Fususu’l-Hikem’deki Yorumu”. Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi 9/21 (2007): 39-56. CR - Isfahânî, Râgıb. Müfredâtü elfâzi’l-Kur’ân. Thk. Safvân Adnân Dâvûdî. 3. Baskı. Beyrut: ed-Dâru’ş-Şâmiyye, 1423/2002. CR - İbn Ebî Şeybe. el-Musannef. Nşr. Muhammed Avvâme. 26 Cilt. Cidde, 1427/2006. CR - İbn Hanbel, Ahmed. ez-Zühd. Nşr. Muhammed Celâl Şeref. Beyrut, 1981. CR - İbnü’l-Arabî, Muhyiddîn. el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye. 4 Cilt. Mısır: Dâru’l-kütübi’l-Arabiyyeti’l-kübrâ, ts. CR - İbnü’l-Arabî, Muhyiddîn. Fütûhât-ı Mekkiyye: Âhiret Hayatı, Cennet ve Cehennem. Trc. Ekrem Demirli. İstanbul: Litera Yayıncılık, 2015. CR - Karlığa, H. Bekir. “Cisim”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 8: 28-3. İstanbul: TDV Yayınları, 1993. CR - Kuşeyrî, Abdülkerîm. er-Risâle. Thk. Ma’ruf Mustafa Züreyk. Beyrut: el-Mektebetü’l-Asriyye, 2001. CR - Nesefî, Azîz. İnsân-ı Kâmil. Trc. Mehmet Kanar. İstanbul: Dergâh Yayınları, 1990. CR - Sâbûnî, Nûreddîn. Mâtüridiyye Akāidi. Araştırma ve Notlar İlavesiyle Tercüme Eden: Bekir Topaloğlu. İstanbul: İFAV Yayınları, 2012. CR - Serrâc, Eû Nasr. el-Luma‘. Thk. Abdülhalîm Mahmûd-Tâhâ Abdülbâkî Sürûr. Kahire: Dâru’l-kütübi’l-hadîse, Bağdat: Mektebetü’l-müsennâ, 1960. CR - Simnânî, Alâüddevle, “Şerhu Hadîs-i ‘ervâhu’l-müminîn’”. Musannefât-ı Fârsî. Nşr. Necîb Mâyil-i Herevî. 177-180. Tahran: İntişârât-ı İlmî ve Ferhengî, 1990. CR - Simnânî, Alâüddevle. “Beyânu’l-ihsân li ehli’l-irfân”. Musannefât-ı Fârsî. Nşr. Necîb Mâyil-i Herevî. 181-249. Tahran: İntişârât-ı İlmî ve Ferhengî, 1990. CR - Simnânî, Alâüddevle. “Kavâtiu’s-savâti’”, Opera Minora, Ed. Wheeler Thackston. 83-109. Cambridge, Mass.: Harvard University, 1988. CR - Simnânî, Alâüddevle. “Selvetü’l-âşıkīn ve sektetü’l-müştâkīn”. Musannefât-ı Fârsî. Nşr. Necîb Mâyil-i Herevî. 277-300. Tahran: İntişârât-ı İlmî ve Ferhengî, 1990. CR - Simnânî, Alâüddevle. Aynü’l-hayat. Nşr. Ahmed Ferîd el-Mezîdî. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 2009. CR - Simnânî, Alâüddevle. Bedâiu’s-sanâi’. Veliyyüddin Efendi, 1796: 1b-44a. Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesi. CR - Simnânî, Alâüddevle. el-Urve li-ehli’l-halve ve’l-celve. Nşr. Necîb Mâyil-i Herevî. Tahran: İntişârât-ı Mevlâ, 1983. CR - Simnânî, Alâüddevle. el-Vâridu’ş-şâridü’t-târid şübhete’l-mârid. Pertev Paşa, 606: 66b-83a. Süleymaniye Kütüphanesi. CR - Simnânî, Alâüddevle. İkdu düreri’l-esrâr ve akdu arâisi’l-ebkâr. Kasidecizade, 685: 1b-10b. Süleymaniye Kütüphanesi. CR - Simnânî, Alâüddevle. Kudsiyye. Veliyyüddin Efendi, 1796: 48b-49b., Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesi. CR - Simnânî, Alâüddevle. Mevâridu’ş-şevârid. Veliyyüddin Efendi, 1796: 72b-94a. Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesi. CR - Simnânî, Alâüddevle. Risâle. Veliyyüddin Efendi, 1796: 53b-63a. Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesi. CR - Sistânî, İkbâl. Çihil Meclis yâ Risâle-i İkbâliye. Nşr. Necib Mâyil Herevî. Tahran: İntişârât-ı Edîb, 1366. CR - Sülemî, Ebû Abdurrahmân. Tabakātu’s-sûfiyye. Thk. Nûreddîn Şeribe. Haleb: Dâru’l-kitâbi’n-nefis, 1986. CR - Şahin, Süreyya. “Cennet”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 7: 374-376. İstanbul: TDV Yayınları, 1993. CR - Şahinoğlu, Nazif. Ala al-Davla al-Simnani Hayatı, Eserleri, Kelâm Telakkîsi, Tasavvuftaki Yeri ve Tasavvufî Görüşleri. Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, 1966. CR - Topaloğlu, Bekir. “Cehennem (Kelâm)”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 7: 227-233. İstanbul: TDV Yayınları, 1993. CR - Topaloğlu, Bekir. “Cennet”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 7: 376-386. İstanbul: TDV Yayınları 1993. CR - Tosun, Necdet. İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî: Hayatı, Eserleri, Tasavvufî Görüşleri. İstanbul: İnsan Yayınları, 2005. CR - Uludağ, Süleyman. “Ân (Ân-ı dâim)”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 3: 101. İstanbul: TDV Yayınları, 1991. CR - Uludağ, Süleyman. “Ölüm (Tasavvuf)”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 34: 37-38. İstanbul: TDV Yayınları, 2007. CR - Üzüm, İlyas. “İlliyyîn”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 22: 123-124. İstanbul: TDV Yayınları, 2000. CR - Yavuz, Yusuf Şevki. “Rûh”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 35: 187-192. İstanbul: TDV Yayınları, 2008. CR - Yavuz, Yusuf Şevki. “Arş”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 3: 406-409. İstanbul: TDV Yayınları, 1991. CR - Zümrüt Orhan, Kübra. Alâüddevle Simnânî ve Tasavvufî Görüşleri. Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, 2016. CR - Zümrüt Orhan, Kübra. “Alâüddevle Simnânî’nin el-Vâridu’ş-şâridü’t-târid şübhete’l-mârid Adlı Risâlesinin Tahkikli Neşri”. İslâm Araştırmaları Dergisi. 40 (2018): 95-173. UR - https://doi.org/10.18505/cuid.538943 L1 - https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/740925 ER -