@article{article_547089, title={Pitriyazis Rosea Olgularında Otoimmün Belirteçlerin Araştırılması}, journal={Journal of Biotechnology and Strategic Health Research}, volume={3}, pages={33–37}, year={2019}, DOI={10.34084/bshr.547089}, author={Sevimli Dikicier, Bahar and Gür Aksoy, Güneş}, keywords={Pityriasis rosea,Autoimmunity,Papulosquamous eruption}, abstract={<p class="p1">Giriş ve Amaç: Pitriyazis rosea (PR), ilk olarak 1798’de tanımlanmış; akut, kendini sınırlayan bir papulo skuamöz deri hastalığıdır. Etiyolojisi halen açıklığa kavuşmamış olan PR, ilk tanımlandığından beri enfeksiyöz ajanlarla bağlantısından şüphelenilip bu konuda birçok araştırmanın yapıldığı, ancak kesin bir sonuca varılamadığı bir hastalıktır. Etiyopatogenezdeki rolleri açısından otoimmünite, genetik yatkınlık ve atopi ise halen araştırılmakta olan diğer faktörlerdir. Bu çalışmada PR etyopatogenezinde otoimmünitenin rolünü değerlendirmek amacı ile tanı alan hastalarda (anti-nükleer antikor) ANA prevalansının araştırılması amaçlanmıştır. <span class="Apple-converted-space">  </span> </p> <p class="p1"> <span class="s1">Materyal ve metod: Bu çalışmada, PR tanısı almış 46 hasta ve 26 sağlıklı kontrol dahil edilmiş olup bireylerde kanda, otoimmün belirteçlerden tarama testi olarak kabul edilen anti-nükleer antikor(ANA- indirect İFA Hep-2 BioSystemsᴿ) prevalansı araştırılmıştır. ANA pozitiflerde antistreptolizin-o (ASO), C-reaktif protein (CRP), romatoid faktör (RF), IgG, IgM, IgA, kompleman 3 ve 4 (C3 ve C4) düzeyleri de nefelometrik yöntemle; anti SSA (Ro), anti SSB (La), anti dsDNA, antihiston, anti U1RNP, anti Jo1, anti sentromer, anti-Scl-70, antisentromer antikor (ANCA), anti mitokondriyal, anti düz kas, anti Rib P protein, anti tiroglobulin (anti TG), anti tiroid peroksidaz antikor (anti TPO) testleri de immünblotting yöntemiyle araştırılmıştır. </span> </p> <p class="p1"> <span class="s1">Bulgular: PR’lı hastaların 4’ünde(%8,7) ANA (+) iken kontrol grubunda hepsi negatif saptanmış olup gruplar arası fark anlamlı bulunmuştur(p<0.05). Ancak istatistiksel olarak ANA pozitifliği ile PR arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır. <span class="Apple-converted-space">  </span> </span> </p> <p class="p1"> <span class="s1">Sonuç: Çalışmamızda PR hastalarında saptanan ANA prevalansı istatistiksel olarak anlamlı bulunsa da toplumda sağlıklı kişilerde de beklenen ANA prevalansı (%4-5) benzer oranlarda saptanabildiği için PR patogenezinde otoimmünitenin rolünü inceleyen daha geniş kapsamlı çalışmalara gereksinim vardır. <span class="Apple-converted-space">  </span> </span> </p> <p class="p2"> <span class="s1"> </span> </p>}, number={1}, publisher={Deneysel, Biyoteknolojik, Klinik ve Stratejik Sağlık Araştırmaları Derneği}