@article{article_649250, title={Anal fissür: kabızlığın bir komplikasyonu mu?}, journal={Pamukkale Medical Journal}, volume={13}, pages={163–167}, year={2020}, DOI={10.31362/patd.649250}, author={Özen, Mehmet Ali and Eroğlu, Egemen}, keywords={Anal fissür,kabızlık,Roma IV,çocuk}, abstract={<p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:150%;"> <b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Amaç: </span> </b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Anal fissürün etiyolojisi hakkında çeşitli teoriler olmasına rağmen genel bir fikir birliği bulunmamaktadır. En popüler teorilerden bir tanesi kabızlık ve sert gaitaya sekonder anal kanal travması ve buna bağlı mukozal yırtılma ile anal fissürün geliştiğidir. Bu çalışmada </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;"> </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">anal fissür tanısı konulan hastalarda başlangıçta eşlik eden kabızlığı araştırmayı ve anal fissür ile kabızlık arasındaki olası ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık. </span> </p> <p> </p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:150%;"> <b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Gereç ve Yöntem: </span> </b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Akut anal fissür tanısı konulan hastalar başvuru yaşları, yakınmaları, anorektal muayene özellikleri, fissür veya fissürlerin anatomik lokalizasyonları bakımlarından değerlendirildi. Anal fissüre eşlik eden fonksiyonel kabızlık Roma IV kriterleri uygulanarak  değerlendirildi ve tanı bu şekilde konuldu. </span> </p> <p> </p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:150%;"> <b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Bulgular: </span> </b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">En sık başvuru yakınması rektal kanamaydı. Popo temizliği yapılan mendil veya peçetede kan görülmesi olguların %69,6’ sında mevcut iken gayta üzerinde kan görülmesi olguların % 20,6’ sında bulunmaktaydı. </span> <span lang="en-gb" style="font-size:12pt;line-height:150%;" xml:lang="en-gb"> Roma IV kriterlerine göre hastaların % 8,8’ inde kabızlık saptandı. </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Yapılan fizik muayenede anal fissür, hastaların % 10,7’ sinde anterior duvarda, % 8,8’ inde lateral duvarda, % 72,5’ inde ise posterior duvarda tespit edildi. </span> </p> <p> </p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:150%;"> <b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Sonuç: </span> </b> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Bu çalışmada tespit edilen anal fissüre eşlik eden kabızlık oranı mevcut literatürde sağlıklı çocuklarda tespit edilen kabızlık oranlarından daha yüksek değildi. </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;"> </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Bu sonuçlar çocuklarda anal fissür etiyolojisini açıklamada kabızlık ve sert gaita teorisinin yetersiz kalabileceğini düşündürmüştür. </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;"> </span> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;">Bu nedenle anal fissür etiyolojisinde yüksek bazal internal sfinkter basıncı ve buna bağlı iskemi gibi diğer teorileri akılda tutmak gerekir.  </span> </p> <p> </p>}, number={1}, publisher={Pamukkale University}