@article{article_676389, title={Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (2015-2030) Emzirmenin Önemi ve Türkiye’deki Mevcut Durum Işığında Hemşireye Düşen Görevler}, journal={Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi}, volume={10}, pages={147–153}, year={2020}, DOI={10.31020/mutftd.676389}, author={Kartal, Tuğba and Gursoy, Elif}, keywords={Breast Feeding,Sustainable Development,Turkey Demographic and Health Survey}, abstract={<p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:normal;">Açlık ve yetersiz beslenme, ülkelerin kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Beslenme ile ilgili sorunlar, sadece düşük gelirli ülkeleri değil, orta ve yüksek gelirli ülkeleri de etkilemektedir. Özellikle yenidoğan ve bebeklik döneminde görülen yetersiz ve dengesiz beslenmenin uzun vadede toplumun ekonomik ve kültürel gelişimine olumsuz etkileri mevcuttur. Beslenme sorunlarının insan hayatının erken dönemlerinde başlaması, yenidoğanın hayatta kalma olasılığını azaltıp, ilerideki fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz şekilde etkilemektedir. Bebek beslenmesinin en önemli öğesi anne sütüdür. Ancak son yıllarda, bakterilerin keşfi, hazır gıda ve mamaların yaygınlaşması,  teknolojinin gelişmesi ve kültürlerin değişmesi de dahil olmak üzere pek çok nedenden ötürü anne sütü alımı dünya genelinde istenen düzeyde değildir. Türkiye’de emzirmenin oldukça yaygın olduğu bilinmektedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması verilerine göre, emzirme oranlarının yüksekliğinin yanında, sadece anne sütü ile beslenme ve ortanca emzirme süresi istenilenden düşük düzeydedir. Emzirme uygulamalarının korunması, teşvik edilmesi ve desteklenmesi 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak için oldukça önemlidir. Yenidoğan ve bebeklik döneminde beslenme yetersizliklerini önlemeye yönelik yapılan girişimlerin, erişkin döneme ve topluma getireceği faydalarının yanı sıra ülke kalkınmışlık düzeyine yapacağı katkı kaçınılmazdır. Doğum sonrası erken dönemde anne ve yenidoğan arasındaki ilişkinin başlatılması hemşireye düşen en önemli sorumluklardan biridir. Anne ve yenidoğan arasındaki temasın erken dönemde başlatılması, süt salınımının başlaması ve artmasına yardımcı olur. Bu çalışmanın amacı; sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmada, bebek beslenmesinin mevcut durumunu ve bu süreçte hemşirenin önemini vurgulamak, yapılanlar ve yapılması gerekenler konusunda fikir sağlayabilmektir. </p> <p> </p> <br />}, number={2}, publisher={Mersin University}