@article{article_690617, title={Adalet Ağaoğlu’nun “Fikrimin İnce Gülü” Romanında İnsanı Yapılandıran Sistemin Eleştirisi}, journal={Journal of Turkology}, volume={30}, pages={25–49}, year={2020}, author={Aslan Ayar, Pelin}, keywords={Adalet Ağaoğlu,“Fikrimin İnce Gülü”,Capitalism,Guilty,Victim}, abstract={<p>Adalet Ağaoğlu’nun 1976’da yayınlanan romanı “Fikrimin İnce Gülü”, Almanya’ya çalışmaya giden işçi Bayram’ın tatil için köyüne dönüşünü anlatan, yollarda geçen bir romandır. Roman Bayram’ın hem fiziksel hem içsel yolculuğunu konu edinir. Bayram üzerinden çocukluğunun geçtiği 50’li yıllardaki Türkiye’nin değişimi, romanın şimdisi olan 70’li yıllar Türkiye’sinin sosyal, ekonomik ve politik koşullarının anlatıldığı romanda başkarakter Bayram, sadece kendi çıkarlarını düşünen, sevgi temelli ilişkiler kurmayan, her türlü dayanışmayı reddeden biridir. Onun böyle biri olmasının en önemli nedeni içinde yaşadığı; paranın, malın ve enformasyonun sınırsızca aktığı, ürünün, üretimin sürekli değiştiği, işin niteliğinin ve iş gücünün sabit kalmadığı, bu anlamda güvencesiz, herkesten kendi kendisinin girişimcisi gibi davranmasını bekleyen “postfordizm” dönemidir. Bayram ise bu dönemde tüketimin hızla değiştiğini, arzu nesnelerinin sürekli yenilendiği gerçeğini kaçırarak tüm varoluşunu 1974 model Mercedes bir arabaya bağlamış, onun sayesinde “saygın bir kişilik” kazanabileceğine inanmış, bu uğurda bedenine ve çevresine yabancılaşmış, duyarsızlaşmış, ruhsal açıdan yıpranmış ve insani zeminden uzaklaşmıştır. O, geçmişindeki kurban durumundan kurtulmak, kavuşacağını sandığı ayrıcalık için sömürüyü kendi rızasıyla kabul etmiş, ezenin ilkelerini içselleştirmiş, pek çok durumda ahlaki açıdan insanlık suçu işlemiştir. Ancak yazarın amacı Bayram’ı suçlu ilan etmek değil, onun gibi insanları yaratan maddi koşulları düşündürmektir. Bu koşullara yakından bakıldığında Bayram’ın aslında kapitalist ilişkilerin yapılandırdığı binlerce insandan biri olduğu, suçlu gibi görünürken aslında kurban olduğu anlaşılır. Onu hem suçlu hem kurban kılan koşullar düşüldüğünde Ağaoğlu’nun edebiyat aracılığıyla Türkiye’nin şartlarında yaşamı, o yaşam yapanın neler olduğunu sorgulatmayı, bu sorgulamada insanın sorumluluğunu tartışmaya açmayı amaçladığı görülür. <br /> </p>}, number={1}, publisher={Istanbul University}