Middle East territories have always been a valuable geography for humanity throughout history. The territories, which had remained peaceful for long years under the domination of the Ottoman Empire, became a focal point for all the states of the world when the Ottoman Empire lost its power and the Industrial Revolution caused an increase in the imperialist need of Europe. Middle East where every great power desired to have domination became a centre of struggle in the First World War. The Allied Powers shared the Middle East territories of the Ottoman Empire with the Istanbul, Sykes-Picot and Saint Jean De Maurienne Treaties in order to avoid a possible struggle with each other. However, these treaties underwent some alterations after the war and the domains were rearranged with the Paris and London Conferences before the San Remo Conference.
With the San Remo Conference, it was revealed that the United States would not be included in the system to be established by the Allied Powers in the Middle East and Anatolia. It was made clear that the Armenian state promised to Armenians would only exist on paper. Britain’s plan of establishing a Kurdish state was blocked. On the other hand, the fact that the management of Thrace and Izmir was handed down to Greece despite Italy proves that Britain considered a Greek state with larger boundaries in the Aegean fit for their benefits. Verdicts of the San Remo Conference were accepted by the Allied Powers as a final judgement for the Middle East and Anatolia territories. The Allies which solved the disagreement between each other at the San Remo Conference decided to apply the Treaty of Sevres for Anatolia and establish mandate managements for the Arab territories. The study focused on the impact of the San Remo Conference on Middle East boundaries drawn with secret treaties.
Ortadoğu toprakları tarih boyunca insanlık için kıymetli bir coğrafya olmuştur. Osmanlı Devleti hâkimiyetinde uzun yıllar barış ve huzurun egemen olduğu Ortadoğu toprakları Osmanlı Devleti’nin eski gücünü kaybetmesi, Sanayi İnkılabı ile Avrupa’nın emperyalist ihtiyacının artması sonucu dünya devletleri için odak noktası olmuştur. Her büyük gücün hâkim olmak istediği Ortadoğu, Birinci Dünya Savaşı’nda mücadelenin merkezi hâline gelmiştir. İtilaf Devletleri savaştan sonra birbirleriyle mücadele etmemek için Osmanlı Devleti’nin Ortadoğu topraklarını İstanbul, Londra, Sykes-Picot, Saint Jean De Maurienne Antlaşmaları ile paylaşmışlardır. Ancak savaştan sonra bu antlaşmalar bazı değişikliklere uğramış San Remo Konferansı öncesi Paris ve Londra Konferansları ile nüfuz bölgeleri yeniden düzenlenmiştir.
San Remo Konferansı ile İtilaf Devletleri’nin Ortadoğu ve Anadolu’da kurmak istediği sisteme ABD’nin dâhil olmayacağı ortaya çıkmıştır. Ermeniler için vaat edilen Ermenistan devletinin sadece kâğıt üzerinde olabileceği netleşmiştir. İngiltere’nin Kürt devleti kurma planının üstü örtülmüştür. İtalya’ya rağmen Trakya’nın ve İzmir’in yönetimlerinin Yunanistan’a bırakılması ise İngiltere’nin Ege’de sınırları geniş bir Yunan devletini çıkarlarına uygun gördüğünün kanıtıdır. San Remo Konferansı kararları İtilaf Devletleri tarafından Ortadoğu ve Anadolu toprakları için nihai bir son olarak kabul edilmiştir. San Remo Konferansı’nda aralarındaki anlaşmazlığı çözen Müttefikler Anadolu için Sevr Antlaşması’nı uygulamayı, Arap toprakları için ise manda yönetimleri kurmayı kararlaştırmışlardır. Çalışmada Ortadoğu’nun gizli antlaşmalar ile çizilen sınırlarına San Remo Konferansı’nın etkisi üzerinde durulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 36 Issue: 101 |