Atatürk started to be interested in museums that store and display the documents of national culture and national history since his student years. While he was at the Military Academy, he visited the Military Museum in Istanbul several times, while he was a Military Attaché in Sofia, he participated in a dress ball that he brought from the Military Museum with the Janissary dress and arms. Dr. We learn from what Disaster Inan tells us. Before the Great Attack, there is another incident related to Atatürk and Turkish museology. Ataturk came to Konya on April 1, 1922, although Russian Ambassador Aralof and Azerbaijan Ambassador Abilof were present, and made investigations in Konya until April 4, 1922. On this trip of Atatürk, we see that he spent the day of April 3, 1922 with his guests, Mevlana Lodge, Konya Museum (Museum-i Hümâyûn Konya Branch), Seljuk and Ottoman period architectural works in Konya. Ataturk, after the installation of the Republic: "The foundation of the Republic of Turkey is culture, republic, rich is based on the Turkish national culture," he mentioned once again the importance it attaches to the Turkish culture, museums have been singled out as places where Turkish culture is maintained its tangible assets and exhibited. Until the Republic, the Museum-i Hümâyûn, which is a State Museum where there are archaeological artifacts in Istanbul, and this museum has branches in the main cities of Anatolia, but most of them are museum warehouses.
Atatürk, millî kültür ve millî tarihin belgelerini depo eden ve sergileyen müzelere öğrencilik yıllarından itibaren ilgi duymaya başlamıştır. Harp Okulu’nda iken İstanbul’daki Askerî Müze’yi birkaç defa ziyaret ettiğini, Sofya’ da Askerî Ataşe iken, verilen bir kıyafet balosuna, Askerî Müze’den getirttiği Yeniçeri elbisesi ve silâhları ile katıldığını Prof. Dr. Afet İnan’ın bize anlattıklarından öğreniyoruz. Büyük Taarruz öncesinde, Atatürk ve Türk müzeciliği ile ilgili bir olay daha vardır. Atatürk, 1 Nisan 1922 tarihinde, yanında Rus Sefiri Aralof ve Azerbaycan Sefiri Abilof olduğu halde Konya’ya gelmiş, 4 Nisan 1922 tarihine kadar Konya’da incelemeler yapmıştır. Atatürk’ün bu gezisinde 3 Nisan 1922 gününü konuklarıyla birlikte Mevlâna Dergâhını, Konya Müzesi (Müze-i Hümâyûn Konya Şubesi) ni, Konya’daki Selçuklu ve Osmanlı devri mimarî eserlerini ziyarete ayırdığını görüyoruz. Atatürk, Cumhuriyet’i kurduktan sonra: “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür, Cumhuriyet, zengin Türk millî kültürünün üzerine kurulmuştur” diyerek Türk kültürüne verdiği önemi bir kere daha belirtmiş, müzeleri Türk kültürünün maddi varlıklarının korunduğu ve sergilendiği yerler olarak saymıştır. Cumhuriyet’e kadar İstanbul’da arkeolojik eserlerin yer aldığı, Devlet Müzesi niteliğindeki Müze-i Hümâyûn ve bu müzenin Anadolu’ nun belli başlı şehirlerinde, ama çoğu müze deposu görünümünde şubeleri vardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 1, 1989 |
Published in Issue | Year 1989 Volume: 6 Issue: 16 |