İtilâf Devletleri, “Hasta Adam” olarak isimlendirdikleri bir ülkenin I. Dünya Savaşı’nda kendilerine rakip olmasını ve hatta Çanakkale’de kendilerini bozguna uğratmasını bir türlü hazmedememişlerdi. Özellikle İngiltere, savaşın sonunda, sarsılan itibarını tekrar kazanabilmek için Osmanlı Devleti’ni en şiddetli bir şekilde cezalandırmak istemiş ve bunun ilk adımım Mondros Mütarekesi ile atmıştı. Mütarekeden hemen sonra harekete geçen İtilâf Devletleri kuvvetleri Boğazları ve İstanbul’u kontrol altına aldıktan sonra, mütareke şartlarını göz ardı ederek yada kendilerince yorumlayarak gelişigüzel hareket etmeye başlamışlardı. Bir çok Türk vatandaşının haksız yere tevkif edilerek hapse atılması, büyük ve güzel konaklara el konulması, silâh arama bahanesiyle Türk hanelerine tecavüz edilmesi ve bazı menkul ve gayr-i menkullerin Türklerden alınarak azınlıklara verilmesi bu hareketlerin yalnızca birkaçını oluşturmaktaydı. İtilâf kuvvetlerinin şehirdeki bu tür uygulamaları devam ederken, Yüksek Komiserler de hükümetlerinin taleplerini kabul ettirmek için Osmanlı Devleti’nin yöneticileriyle özellikle Padişahla sıkı temasta bulunuyorlardı.
Allied Powers couldn’t tolerate Ottoman State’s struggle against them in World War I and the victory of Dardanelles anyway. Especially England wanted to punish Ottoman State violently and at the end of the War, he got Mondros Armistice signed as a punishment. After the armistice, the military powers of Allied States took actions according to the armistie articles which they commented in conformitiy with their advantage. They took into supervision İstanbul ant the Straits. Several of their actions were to send to prison a lot of Turkish citizens unjustly, to occupy big and magnificent houses unlawfilly an at will, to give real estates belong to Turks to the minorities ete. Meanwhile, their high commissioners communicated with Turkish statesmen and especialhy with Sultan. Administrive, juridical and economic authority of Ottoman State were took in hand by Allied States. For an example, Brİtish High Commisioner wrote a latter to Tevfik Pasha and vvanted to be changed mutasarrıf of Kayseri. His will were realised immediately.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: 19 Issue: 57 |