Ceza muhakemesinin amacı, maddî gerçeğin araştırılması ve bu suretle adil bir yargıya varılmasıdır. Ancak, bu amaç, belli bir suç şüphesi altında bulunan (suç zanlısı) kişinin soyut obje durumuna irca edilmesine haklılık kazandırmaz. Yani, insana şahsiyet değeri kazandıran yetenekleri, maddi gerçeğin araştırılması uğruna yok edilemezler. Bu nedenle, itirafta bulunmasını temini amacıyla, ikrarda bulunması için belli bir suç şüphesi altında bulunan kişi, algılama yeteneğini olumsuz yönde etkileyecek bir muameleye tabi tutulamayacağı gibi; yine isnat konusu suçu itiraf etmesi için, ikrarda bulunması için kendisine karşı zor kullanılamaz. Bir başka ifadeyle, kişi kendini töhmet altında bırakacak bir beyanda bulunmaya zorlanamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, belli bir suça ilişkin ikrar ve/veya sair delil elde etmek için başvurulan işkence, gerçeğin ortaya çıkarılmasına ve adaletin gerçekleşmesine engel olucu bir etki de doğurabilir. Bu nedenle, işkence fiillerinin cezalandırılması, adaletin gerçekleştirilebilmesi için bir zorunluluk arz etmektedir. Ancak, bu zorunluluk, işkence fiillerinin bağımsız bir suç olarak tanımlanmasını gerektirmemektedir. Belli bir suça ilişkin ikrar ve/veya sair delil elde etmek amacıyla bir kişiye işkence edilirken işlenen fiiller, esas itibarıyla farklı nitelikteki bazı suçların oluşumuna sebebiyet vermektedir. İşkence teşkil eden fiiller esas itibarıyla müessir fiil, hakaret, sövme, tehdit, ırza tasaddi ve hatta ırza tecavüz niteliği taşıyan fiillerdir. Ancak, bu fiillerin işlenişi sırasında belli bir amaç güdülmektedir. Bu nedenle, işkence fiillerini bağımsız bir suç olarak tanımlamak yerine; müessir fiil, hakaret, sövme, tehdit, ırza tasaddi veya ırza tecavüz suçlarının bir suç vakıası hakkında ikrar veya herhangi bir delil elde edilmesi ya da delillerin ortaya çıkarılmasının önlenmesi amacıyla işlenmesi durumunda bu suçların nitelikli bir şeklinin oluştuğunu kabul etmek, daha yerinde olacaktır.
Das Ziel des Strafverfahrens ist die Suche nach materieller Wahrheit und ein gerechtes Urteil abzugeben. Um dieses Ziel zu erreichen, dürfen wir aber den Beschuldigten nicht als schlichtes Objekt des Verfahrens betrachten und behandeln. Aus diesem Grund ist die Anwendung der Folter strikt verboten. Das berechtigt aber nicht, die Anwendung der Folter als eine eigenstaendige Straftat zu betrachten. In Anwendung der Folter kann man verschiedene Straftaten, beispielweise Körperverletzung, sexuellen Missbrauch, Beleidigung, Bedrohung oder Erpressung gegen den Beschuldigten ausüben. Diese Straftaten können mit der Absicht zum Erzwingen von Gestaendnis ausgeübt werden. Unseres Erachtens wäre es sinnvoll, die Ausübung dieser Straftaten mit sogenannter Absicht schwer zu bestrafen. In unserem Artikel haben wir darauf aufmerksam gemacht dass, die Bestimmung des Türkischen StGB bezüglich der „Straftat Folter“ (Art. 243) in der Praxis verschiedene Probleme verursacht. Suchwörter: Folter, Straftat Folter, Missbrauch, Gestaendnis, Erzwingen zum Gestaendnis
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2000 |
Published in Issue | Year 2000 Volume: 4 Issue: 2 |