Participatory budgeting as the financial
context of participatory democracy, is the basic processes of public financial
management for the world in the last
quarter of the century, as well as for Turkey in the 21st century. However,
this process is not only due to the existence of legal regulations, it also
requires the existence of administrative and social will together. Therefore,
participatory budgeting is practicable as a result of a process based on the
convergence of administrative and social will. In this study, it is aimed to
determine the factors that determine the social participation which enabled the
applicability to participaotory budgetting. In this direction, logistic
regression analysis was performed utilizing the Time Use Survey micro data sets
for 2014 generated by the Turkish Statistical Institute. As a result of the
analysis, it is concluded that men, marriages, between 20-60 years of age,
those with high level of education, qualified workers, wage income, those in
high income groups and those who have the possibility to choose over time use
are more likely to become members of socially qualified organizations.
Accordingly, in Turkey for the applicability of participatory budgetting it is
necessary to establish a social structure have the possibility to make choices
on the use of time and social participation with pluralist structure.
Katılımcı demokrasinin mali
bağlamını oluşturan katılımcı bütçeleme, 20. yüzyılın son çeyreğinde dünyada,
21. yüzyıl itibariyle de Türkiye’de kamu mali yönetimi olgusunun temel
süreçlerinden bir haline gelmiştir. Ancak bu süreç, yasal düzenlemelerin
varlığı ile sadece yönetsel iradeye bağlı değil; olgusal anlamda açığa
çıkabilme aşamasında toplumsal iradenin de varlığını gerektirmektedir. Dolayısıyla
yönetsel ve toplumsal iradenin biraradalığına dayanan bir sürecin sonucu olarak
katılımcı bütçeleme uygulanabilirlik kazanmaktadır. Bu çalışma kapsamında da Türkiye’de
katılımcı bütçenin olgusal anlamda açığa çıkmasını dolaysısıyla da uygulanabilir
kılınmasını sağlayan toplumsal katılımı belirleyen unsurların saptanması
amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından oluşturulan Zaman
Kullanımı Araştırması 2014 mikro veri setinden yararlanılarak lojistik
regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda erkeklerin, evlilerin,
20-60 yaş aralığında, öğrenim seviyesi yüksek olanların, nitelikli işlerde
çalışanların, ücret geliri elde eden, yüksek gelir gruplarında olanların ve
zaman kullanımı üzerinde tercih yapabilme imkanına sahip olanların toplumsal
nitelikli örgütlenmelere üye olma olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Buna bağlı olarak da Türkiye’de katılımcı bütçenin
uygulanabilirlik kazanması için toplumsal katılımın çoğulcu bir yapıya
kavuşturulması ve toplumsal katılıma imkan verecek ölçüde zamana, zaman
kullanımı üzerinde tercih yapabilme imkanına sahip bir toplumsal yapının
oluşturulması gerektiği söylenebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Main Section |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 21 Issue: 1 |