The manuscripts
including the lyrics forming the repertory of the Turkish music are called as
lyric codices. It has a great value to investigate and examinate these
lyric codices systematically and seriously, which are the sources of Turkish
music education, and play an important role in conveying old lyrics to present days.
Because the current value of Turkish music will only be possible if it is
investigated and searched. Registered with 7716 number in Konya public library,
the Defter-i Mûsikî has been evaluated for this purpose. This collection has
been originally located and constructed by makams that the compositions are
classified with them. It attracts an attention as a small reflection of The
Ottoman music accepted as a makam
music with its hundreds of makams and
the lyrics spoken with makams. It can
be seen that the works of Hodja Abdulkadir were first placed in the Mecmua.
This is due to the tradition of linking music to Hodja Abdulkadir. In this way
the author referenced the Hodja Abdulkadir as an attitude of our music
tradition at the beginning of the work.
Türk müzik repertuvarını
oluşturan güftelerin toplandığı eserler güfte mecmuaları olarak
isimlendirilmektedirler. Türk müzik eğitiminin kaynaklarından olan ve eski güftelerin günümüze
ulaşmasında önemli bir rol oynayan bu mecmuaların sistemli ve ciddi bir şekilde
araştırılması ve incelenmesi ise büyük değer taşımaktadır. Zira Türk müziğinin
mevcut değeri ancak bulunduğu kaynakların inceleme ve araştırılması, gün yüzüne
çıkarılması ile mümkün olacaktır. Konya İl Halk Kütüphanesi'nde 7716 numara ile
kayıtlı olan mûsikî defteri de bu amaçla değerlendirilmiştir. Tek nüsha olarak
bulunan eser makamlara göre tasnif edilmiş bestelerden oluşmaktadır. Eser,
söylenecek sözlerin makamlarla dile getirildiği ve yüzlerce makamıyla bir makam
müziği olarak kabul edilen Osmanlı-Türk mûsikîsinin küçük bir yansıması olarak
dikkat çekmektedir. Mecmuada Hoca Abdülkadir’in eserlerine öncelikle yer
verildiği görülmektedir ki bu durumun müzik geleneğimizin bir tavrı olarak,
hocanın üstâd kabul edilmesi, müziğimizi ona bağlamanın âdet olması gerçeğinden
hareketle yapıldığını göstermektedir. Bu şekilde müellif, mûsikî geleneğimizin
bir tavrı olarak eserin başlangıcında Hoca Abdülkadir’e de atıfta bulunmuştur.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 31, 2017 |
Submission Date | May 9, 17 |
Acceptance Date | September 9, 17 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 1 |