Klasik Türk edebiyatında ölen
kişinin ardından yas tutmak, onun güzel hasletlerini anmak, kendisiyle alakalı
dua ve temennide bulunmak maksadıyla mersiye adı verilen şiirler kaleme alınmıştır.
Mersiyeler yüzyıllar içerisinde farklı isimler tarafından çeşitli vesileler ve üslup
biçimleriyle yazılmıştır. Toplumun en üst seviyesindeki kişiden kendi aile
bireylerine kadar geniş bir yelpazede mersiye söyleyen şairler, bu türden şiirlerinde
kendi duygu ve düşüncelerini şiirsel bir dil ve içtenlikle ifade etmişlerdir.
Şairler bu içten duygularını
dile getirirken edebiyatın ve klasik kültürümüzün çeşitli öğelerinden yararlanmıştır.
Gelenekler, âdetler, toplumsal hayata dair uygulamalar, inançlar, sosyal yapılanma
unsurları, tabiat ve kozmik âlem bunlar içerisinde yer alır. Kozmik âlem,
klasik kültürümüzün en temel kaynakları arasında yer alır. Edebiyattan
mimariye, tıptan güzel sanatlara kadar çok geniş bir yelpazede bunun etkisini görmek
mümkündür. Mersiyelerde kullanılan kozmik âlem unsurlarına gelindiğinde burada
felek kavramının ön plana çıktığı görülmektedir. Bu şiirlerde şairler ölümü
felek üzerinden anlatmışlar, ona sitem etmişler, onun zalimliğinden ve gaddarlığından
bahsetmişlerdir. Bu yönüyle felek de diğer kozmik unsurlardan ayrılarak
insanların kadere dair birtakım vasıflar yükledikleri bir nesne haline gelmiştir.
Amasyalı Münîrî’nin kaleme aldığı
mersiyesinde de bu özellik yer almaktadır. Şair, çocuklarının ölümü üzerine
yazdığı mersiyesinin ilk kısmında feleği suçlamış ve bunu yaparken ona çeşitli
vasıflar yüklemiştir. Son kısmında ise bu tavırdan vazgeçerek durumu
kabullenen, kadere rıza gösteren bir kul hüviyetine bürünmüştür. Şiirin bu özelliğinden
dolayı bahsi geçen bu mersiyede felek kavramını ve feleğe dair söylem biçimlerini
tespit etmek mümkündür.
Çalışmamızda Amasyalı Münîrî’nin
mersiyesindeki muhteva yapısı çözümlenmeye çalışılarak felek kavramı ve felek için
geliştirilen söylem biçimleri ortaya konulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 2 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International