Fairy tales are dynamic oral narratives that carry the cultural and religious identities of societies from generation to generation. Narrators not only transmit these texts but also reshape them by blending them with personal experiences, religious beliefs and social values. While the atmosphere of the tale is enriched by the tone of voice, gestures and listener interaction, the added local elements and religious motifs make the text unique. In particular, Islamic references such as the five prayers, prayers and greetings permeate the tales through formulae, bringing together universal themes with a local identity. Expressions such as ‘it is a sin to say too much’ coincide with religious teachings on the responsibility of language, while scenes of cursing the devil symbolise the desire for social protection. While the narrator invites the listener to the tale, he establishes a spiritual connection with prayers and becomes a bridge between the past and the future. This study emphasises that fairy tales are carriers of cultural memory and religious codes. This study aims to reveal the function of fairy tales as a carrier of cultural identity and religious heritage by analysing the religious elements in the beginning, binding and ending formulae of folk tales belonging to the field of Turkey in the context of narrator and social structure. The research is limited only to Turkish folk tale examples and narrative elements other than formulae are not analysed.
Masallar, toplumların kültürel ve dinî kimliklerini kuşaktan kuşağa taşıyan dinamik sözlü anlatılardır. Anlatıcılar, bu metinleri yalnızca aktarmakla kalmaz; kişisel deneyimleri, dinî inançları ve toplumsal değerlerle harmanlayarak yeniden şekillendirir. Masalın atmosferi, ses tonu, jestler ve dinleyici etkileşimiyle zenginleşirken, eklenen yerel unsurlar ve dinî motifler metni özgün kılar. Özellikle besmele, dua ve selam gibi İslami referanslar formeller aracılığıyla masallara nüfuz eder, evrensel temaları yerel bir kimlikle buluşturur. Başlangıç, bağlayış ve bitiş formelleri, toplumun tevhit inancını, ahiret beklentisini ve ahlaki değerlerini yansıtır. “Çok söylemesi günahmış” gibi ifadeler, dilin sorumluluğuna dair dinî öğretilerle örtüşürken, şeytana lanet okuma sahneleri toplumsal korunma arzusunu simgeler. Anlatıcı, dinleyiciyi masala davet ederken, dualarla ruhsal bir bağ kurar ve geçmişle gelecek arasında köprü olur. Bu çalışma, masalların kültürel hafıza ve dinî kodların taşıyıcısı olduğunu vurgular. Anlatıcıların rolü, formellerin sembolik derinliği ve dinleyici etkileşimi, masalları sabit metinler olmaktan çıkarıp yaşayan bir sanata dönüştürür. Sonuç olarak masallar toplumsal kimliğin, inancın ve kolektif bilincin izlerini taşıyan kültürel miraslardır. Bu çalışma, Türkiye sahasına ait halk masallarında yer alan başlangıç, bağlayış ve bitiş formellerindeki dinî unsurları, anlatıcı ve toplum yapısı bağlamında inceleyerek masalların kültürel kimlik ve dinî miras taşıyıcısı olarak işlevini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma, yalnızca Türkiye’ye özgü masal örnekleriyle sınırlı olup, formeller dışındaki anlatı unsurları incelenmemiştir.
Makale, Etik Kurul Belgesi gerektirmemektedir |
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Turkish Folklore in the Türkiye Field, Turkish Folklore (Other) |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | July 20, 2025 |
| Submission Date | May 23, 2025 |
| Acceptance Date | July 8, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 2 |