The Middle East, is one of the most problematic regions of the world due to its religious, economic and geo-strategic importance. The region hosts a sacred place such as Jerusalem, which is considered as extremely important by Muslims, Christians and Jews. Since the ancient times, members of all three religions have been in bloody struggles for Jerusalem. Furthermore, the desires of the Jews about the promised land make the religious crisis felt in larger areas. While the Zionist foci did not avoid making any effort to reach their own goals on the region, especially after the Industrial Revolution, the Western states struggled to establish domination. Muslims, on the other hand, seem to be far from claiming sufficient rights over their lands and natural resources as the Ottoman Empire lost power and collapsed. In this context, this study focuses on the importance of the Middle East, the problem of sovereignty seen in most of the regional countries, the interventionist actions of the imperialist states in the region and the consequences of these activities. The study was carried out in the form of an interpretation and historical analysis based on the data obtained through a literature review. The main findings of the study are that the problem of sovereignty, which is seen in most of the Middle Eastern states, paves the way for Western-Zionist interventionism, and the interventions that occur lead to much greater problems in the region. It is obvious that the Muslim communities of the Middle East are the ones who suffered the most from the result. The fact that some of these problems affect the West adversely, especially the forced migration from the region, stands out as a contradiction in itself.
.Bu çalışmada üzerinde durulan Ortadoğu; dinî, ekonomik ve jeo-stratejik önemi sebebiyle yeryüzünün en sorunlu bölgelerindendir. Bölge; Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için son derece önem arz eden Kudüs gibi kutsal bir mekâna ev sahipliği yapmaktadır. Tarihin eski dönemlerinden beri Kudüs için her üç dinin mensupları da kanlı mücadeleler vermişlerdir. Öte yandan Yahudilerin “Vaat Edilmiş Topraklar” konusundaki arzuları dinî krizi daha geniş alanlarda hissettirmektedir. Siyonist odaklar bölge üzerinde kendi emellerine ulaşmak için hiçbir çabadan kaçınmazken, bilhassa Sanayi Devrimi’nden sonra Batılı devletler bölgede hâkimiyet kurma konusunda ciddi mücadele vermişlerdir. Müslümanlar ise Osmanlı Devleti’nin güç kaybedip yıkılmasından itibaren, sahip oldukları topraklar ve doğal kaynaklar üzerinde yeterince hak iddia etmekten uzak görünmektedirler. Ortadoğu’nun önemi, bölge ülkelerinin çoğunda görülen egemenlik sorunu, sömürgeci devletlerin bölgedeki müdahaleci eylemleri ve bunların sonuçları çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Çalışma, literatür taraması ile edinilen veriler üzerinden bir yorumlama ve tarihsel analiz şeklinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın temel bulguları Ortadoğu devletlerinin çoğunda görülen egemenlik sorununun Batılı-Siyonist müdahaleciliğe zemin hazırladığı, gerçekleşen müdahalelerin ise bölgede çok daha büyük sorunlara yol açtığı yönündedir. Ortaya çıkan sonuçtan en fazla zarar görenlerin Ortadoğu’nun Müslüman toplumları olduğu aşikârdır. Başta, bölgeden gerçekleşen zorunlu göçler olmak üzere, bu sorunların bir kısmının Batı’yı da olumsuz etkiliyor olması ise başlı başına bir çelişki olarak göze çarpmaktadır.
Batılı – Siyonist Müdahalecilik Ortadoğu zorunlu göç egemenlik ulus devlet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 18 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 13 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.