Bu çalışmada, Soğuk Savaş sonrası Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’daki (KOA) bağımsız Türk devletleriyle olan ilişkilerine odaklanmaktadır. Bu çerçevede ilişkiler kronolojik açıdan incelenmekte ve yaşanan kırılmaların neler olduğu üzerinde durulmaktadır. Doksanların başında başlayan ilişkiler, o dönem Türkiye’nin model ülke olma, ağabeylik yapma ve uluslararası sisteme yeni katılan ülkelerin entegrasyonu meseleleri etrafında şekillenmiştir. Türkiye’nin ilk etapta duyduğu heyecan, daha sonra izlenilen hatalı politikalar, zayıf ekonomik araçlar ve küresel politikadaki değişimler nedeniyle hayal kırıklığına dönüşmüştür. Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’nin ilgi alanı daha çok Ortadoğu ve eski Osmanlı coğrafyasına kaydı. Orta Asya’ya ilişkin ilgi azalırken Kafkasya’ya yönelik ilgi enerji ve ekonomik nedenlerle arttı. Ancak 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Türk dış politikasında paradigma değişimi yaşanarak açılımcı ve hayalperest yaklaşımlardan güvenlikçi politikalara geri dönüldü. 15 Temmuz sonrası yükselen milliyetçilik, ABD ve Batı dünyasının Fetö terör örgütüne verdikleri açık ve örtülü destek ile Neo-Osmanlıcı siyasetin iflas etmesi nedeniyle Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerin bozulması, Türkiye’nin yüzünü tekrardan Türk dünyasına dönmesine neden oldu. Bu bağlamda Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması ve II. Karabağ Savaşı KOA politikasında göze çarpan unsurlar olmuşlardır. TDT vasıtasıyla Türk dünyası arasındaki ilişkilerin ivme kazanacağı düşünülmektedir. II. Karabağ Savaşı ve Azerbaycan’ın elde ettiği zafer hem Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde kurumsallaşmanın yaşanmasına hem de Zengezur koridorunun açılmasından sonra Türk dünyası ülkeleri arasında ekonomik ve siyasal entegrasyonun gerçekleşmesine hizmet etmesi bakımından önemlidir. Ancak bunun için, Türkiye’nin Atlantikçi politikalardan uzak durması ve Türkiye tarafından KOA ülkelerinin başına bela edilen Fetö terör örgütüne karşı etkin bir mücadele yapılması gerekmektedir.
Kafkasya ve Orta Asya (KOA) Türk Dış Politikası (TDP) II. Karabağ Savaşı Soğuk Savaş Türk Devletleri Teşkilatı.
yok
yok
yok
yok
This study focuses on Turkey's post-Cold War relations with the independent Turkic states in the Caucasus and Central Asia (CCA). In this framework, the relations are examined chronologically and the ruptures experienced are emphasised. The relations, which started in the early nineties, were shaped around the issues of Turkey's becoming a model country, acting as a big brother and integrating the new countries into the international system. Turkey's initial enthusiasm later turned into disappointment due to faulty policies, weak economic instruments and changes in global politics. With the coming to power of the Justice and Development Party (AKP), Turkey's interests shifted more towards the Middle East and the former Ottoman geography. While interest in Central Asia declined, interest in the Caucasus increased for energy and economic reasons. However, after the 15 July Coup Attempt, Turkish foreign policy underwent a paradigm shift, shifting from expansionist and visionary approaches to security policies. After 15 July, rising nationalism, overt and covert support given by the US and the Western world to the Fetö terrorist organisation, and the deterioration of relations with Middle Eastern countries due to the bankruptcy of the Neo-Ottomanist policy caused Turkey to turn its face back to the Turkic world. In this context, establishing the Organisation of Turkic States and the Karabakh War II have been the prominent elements in the CCA policy. It is thought that the relations between the Turkic world will gain momentum through the TSO. The Second Karabakh War and Azerbaijan's victory are important in terms of serving both the institutionalisation of Turkey-Azerbaijan relations and the realisation of economic and political integration among the countries of the Turkic world after the opening of the Zangezur corridor. However, in order to achieve this, Turkey should stay away from Atlanticist policies and an effective fight should be waged against the Fetö terrorist organisation, which has been a scourge for the CCA countries.
Caucasus and Central Asia (CCA) Turkish Foreign Policy (TFP) Karabakh War II Cold War Organisation of Turkish States.
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bölgesel Çalışmalar |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 7 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 23 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.