Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bireysel başvurulara ilişkin kararlarda yapısal sorun olarak tespit edilen hususlar açısından yeni hukuki düzenlemeler yapılması, yürürlükteki düzenlemelerin değiştirilmesi veya kaldırılması ihtiyacı doğabilmektedir. Yapısal sorun kavramını, yürürlükteki hukuki düzenlemelerden veya yerleşik uygulamalardan dolayı gerçekleşen ya da gerçekleşebilecek olan hak ihlalleri sonucunda çok sayıda bireysel başvuru yapılmasının kaynağı niteliğindeki durum şeklinde tarif etmek mümkündür. Sistemik sorun olarak da ifade edilen yapısal sorunlardan dolayı bir veya birkaç hak ihlali ve bireysel başvuru değil de çok sayıda hak ihlali ve bireysel başvuru söz konusu olmaktadır. Gerçekleşmiş hak ihlalleri ve bireysel başvuruların yanı sıra muhtemel hak ihlalleri ve bireysel başvurular da bu kapsamda ele alınmaktadır. Yapısal sorunların çözülmesi sonucunda çok sayıda hak ihlali telafi edilebilmekte ve muhtemel hak ihlalleri önlenebilmektedir. Ayrıca bu şekilde benzer başvuruların yeknesak ve seri şekilde telafi edilmesi mümkün olabilmekte ve bu doğrultuda Mahkeme’nin iş yükü azalabilmektedir. Dolayısıyla Mahkeme, yapısal sorundan kaynaklanan birçok başvuruyu tek kararla çözebilmekte ve benzer başvurulara yönelik de çözüm sunabilmektedir.
Mahkeme, tespit etmiş olduğu yapısal sorunların çözümü için etkili olabileceğini öngördüğü önerileri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bildirebilmektedir. Mevcut durumda Mahkeme, vermiş olduğu kararlarda “Yapısal sorunun çözümü için keyfiyetin Türkiye Büyük Millet Meclisine Bildirilmesine” şeklinde hüküm kurmaktadır. Bununla beraber Alman Anayasa Mahkemesinin yasama organına çağrı kararı yetkisi bulunmaktadır. Değinilen yetkinin Türk Anayasa Mahkemesi’ne tanınması, yapısal sorunların Meclis tarafından çözülmesine katkı sağlayabilecektir. Kanaatimizce Mahkeme tarafından yasama organına gönderilen çağrı kararlarının Meclis gündeminde bir Genel Görüşme şeklinde ele alınması ve çağrı kararı doğrultusunda ilgili yapısal sorunların çözümüne yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması uygun olacaktır. Her ne kadar mevcut durumda yapısal sorunlar Meclis’e bildirilmekte ise de yasama organına çağrı kararı yetkisinin Türk Anayasa Mahkemesi’ne tanınması, gerek söz konusu yetkinin kullanımının çerçevesi gerekse de yapısal sorunların Meclis tarafından çözülmesi açısından etkili sonuçlar doğurabilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.