Animation films consist of an important function, which most of us don’t consider. The subject function is the transfer of the dominant capitalist ideology through “entertainment”. Using very efficient and different techniques does this transfer. The classes are rejected, status quo is supported, the traditional patterns of thought with respect to beauty, ugliness and social gender are continued by being intensified, different cultures are “marginalized” with language and symbols are engraved in one’s unconscious using special techniques. The messages transferred using these techniques in Disney and other Hollywood productions are not recognised by the adults, who don’t have sufficient technical information in this field and more importantly, they are not recognised by the children and the messages transmitted are interiorised in a “passive” manner, without being critically filtered. It is very critical that the contents of the films which are presented as “family entertainment” are carefully read by both children as well as adults
Canlandırma (animasyon) filmleri birçoğumuzun dikkatinden kaçan önemli bir işleve sahiptir. Bu işlev, başat kapitalist ideolojinin “eğlence” aracılığıyla aktarılmasıdır. Bu aktarım, çok etkin ve farklı teknikler kullanılarak yapılmaktadır. Bu aktarımda sınıflar reddedilmekte, statüko desteklenmekte, geleneksel güzellik, çirkinlik ve toplumsal cinsiyet düşünce kalıpları kuvvetlendirilerek devam ettirilmekte, dille farklı kültürler “ötekileştirilmekte”, semboller özel tekniklerle bilinçaltına pazarlanmaktadır. Disney ve diğer Hollywood yapımlarında bu tekniklerle iletilen mesajlar, konu hakkında yeterli teknik bilgi sahibi olmayan yetişkinlerin, özellikle de çocukların dikkatini çekmemekte ve yüklenen mesajlar eleştiri süzgecinden geçirilemeden “pasif” bir şekilde içselleştirilmektedir. Bu çalışmada, klasik Disney canlandırma filmleri ile bu filmlerin klasik anlatı formlarına ironi ile karşılık veren Dreamworks yapımı “Shrek” karşılaştırılmaktadır (Parry, 2009: 151). Shrek, Disney’in klasik anlatı formuna karşı eleştiriler getirse de, Disney filmlerindeki ideoloji aktarımını ‘dille ötekileştirme’ gibi yöntemlerle devam ettirmektedir. “Aile eğlencesi” olarak sunulan ürünlerin içeriklerinin, gerek çocuklar gerekse yetişkinler tarafından dikkatle okunması büyük bir önem arz etmektedir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 20 |