Historically, negative attitudes, prejudices, and stereotypes about mental illnesses have prevailed, and this information has been inherited from generation to generation. The influence of media content has played a significant role in conveying and spreading information about mental illnesses. The aim of this study is to examine the discourses produced about the disease in question through representations of depression in advertisements and to evaluate the relationship of these discourses with the stigmatization process of individuals with depression. Through purposive sampling, three advertisements for chocolate/chocolate products by the brand "Eti" were selected. In this qualitative study, the advertisements were analyzed using Fairclough's critical discourse analysis. The analysis of the advertisements was conducted through four themes: the discourse of the depressive woman, the discourse of loneliness, the discourse of humor, and the discourse of consumption as a treatment. In the advertisements examined, depression is represented as a disease seen only in women that can be cured by consuming chocolate, humorous narrative is preferred, and the disease is placed in a position far from seriousness, in line with the common view in society. As a result, the representations of depression in the analyzed advertisements align with negative attitudes, prejudices, stereotypes, and discriminatory views entrenched in society regarding depression. These negative thoughts maintain their existence by being fed through advertisements and are deeply embedded in the social and cultural structure. This situation reinforces the stigmatization process of individuals suffering from depression.
Tarihsel olarak ruhsal hastalıklarla ilgili olumsuz tutumlar, önyargılar ve kalıp yargılar hâkim olmuş ve bu bilgiler nesilden nesile aktarılmıştır. Ruhsal hastalıklarla ilgili bilgilerin topluma aktarılmasında ve yayılmasında medya içeriklerinin etkisi büyüktür. Bu çalışmanın amacı; reklamlardaki depresyon temsilleri aracılığıyla söz konusu hastalığa yönelik üretilen söylemleri incelemek ve bu söylemlerin depresyonlu bireylerin damgalanma süreciyle ilişkisini değerlendirmektir. Nitel özellikteki bu çalışmada amaçlı örneklem tekniği ile Eti markasının üç adet çikolata/çikolatalı ürün reklamı seçilmiş ve Fairclough’un eleştirel söylem analizi ile incelenmiştir. Reklamların analizi; depresif kadın söylemi, yalnızlık söylemi, mizah söylemi, tedavi olarak tüketim söylemi olarak dört tema üzerinden gerçekleştirilmiştir. İncelenen reklamlarda; depresyon, çikolata tüketerek iyileşen, sadece kadınlarda görülen bir hastalık olarak temsil edilmekte, mizahi anlatım tercih edilmekte ve hastalık, toplumdaki yaygın görüşe paralel şekilde, ciddiyetten uzak bir pozisyona yerleştirilmektedir. Sonuç olarak, reklamlardaki depresyon temsilleri; depresyon konusunda topluma yerleşmiş olumsuz tutumlar, ön yargılar, kalıp yargılar ve ayrımcı görüşlerle örtüşmektedir. Bu olumsuz düşünceler reklamlar aracılığıyla beslenerek varlıklarını korumakta, toplumsal ve kültürel yapının derinlerine yerleşmektedir. Bu durum, depresyon hastalığı yaşayan bireylerin damgalanma sürecini pekiştirmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies (Other), Advertising Studies, Advertising Analysis, Advertising (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 30, 2023 |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | September 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 43 |