İnsan hayatında; doğum, evlenme ve ölüm
olmak üzere üç önemli geçiş dönemi vardır. Günümüze, gelenek şekline dönüşmüş
olarak taşınan birçok inanış, ayin, tören vb. uygulamaların temelinde bu
dönemler yatmaktadır. Doğan her insan vakti geldiğinde ölür. Ancak doğum kadar
tabii olan ölüm, çoğu insan için korkulan ve çekinilen bir durum haline
gelmiştir.
Ölümü kabullenmek istemeyen insanların ruh
halleri, yaşadıkları toplumun kültürel yapısını da etkilemiş ve buna bağlı
olarak; ölümden kaçan, ölümsüzlük ilacını arayan, bulan ve içen kahramanları
konu edinen çeşitli efsane, destan ve masallar ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan
İslam dinine göre, insanların canını almakla görevli olan ölüm meleği Azrail’e
dair de bir takım inanış, gelenek ve halk anlatıları yaratılmış, şiirlere,
türkülere, manilere, atasözlerine, deyimlere ve bilmecelere konu edilmiştir. Azrail, fıkra, efsane ve masal gibi anlatı türlerinde de
sıkça rastlanan bir motiftir. Özellikle fıkralarda, korkunun mizahla birleştiği
ironik bir anlatım tarzı hâkimdir. Ölümden kurtulmak isteyen bazı kişiler,
kılık değiştirerek, taklit yaparak ya da pazarlıkla Azrail’i kandırma yoluna
başvururlar. Ama bu tür fıkralarda, her halükârda ölümün vukuu bulacağı, -Allah istemediği sürece-, Azrail’in
kararını asla değiştirmeyeceği açıkça ifade edilir.
Bu yazıda, “Azrail” inancının
halk kültürüne yansımaları araştırılarak, dinî ve sembolik yönleriyle
değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 3, 2019 |
Acceptance Date | April 2, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 18 |