Bir zamanlar, hiçbir göze batar özelliği bulunmayan, sıradan bir adam vardı. Ne uzundu ne kısa; ne güzeldi ne çirkin; ne siyahtı ne beyaz; ne zengindi ne yoksul… Öylesine bir adamdı işte… Mutlu ya da mutsuz olduğunu gösteren bir belirtisi de yoktu adamın… Mutlu ya da mutsuzluğunu fark etmeyen bir insanın, hâlinden şikâyet etme durumu da olmazdı zaten… Silik ve sünepe bir adamın neyi olabilirdi ki?... Buna rağmen, günün birinde, bu silik adam yerden çakıl taşları alıp gökyüzünü taşlamaya başladı. Doğruyu söylemek gerekirse; silik adamın başkaları tarafından fark edilmesinin tek yolu buydu.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 1 Issue: 1 |