It is possible to observe crisis periods during which
public statements, press conferences and statements that are made on the social
media make the crises period longer and increase its effects instead of turning
it into an opportunity throughout the management of the crisis. The main idea
of the article is the assumption that one of the biggest realities as an
underlying reason of not planning and conducting the crisis management in a
better way is the wrongly fictionalized communication strategy and the reason
behind the entropy and misperception coming as a result of it is the
hermeneutic problems.
The main difference between what is presented and what
is perceived as reality and a message seems to be the basic effect and a
dynamic that plays a role on the transformation of the collective paradigm,
growing of the crisis and becoming a more common and structuralized concept.
Sentences or objects that are wrongly made in the public statements and press
conferences at the very beginning of the crisis management period cause
hermeneutic problems and prevent the perception leading so that it transforms
the crisis into an inevitable process.
Hermeneutic perception can be explained as the most
important and basic reason of the effects that the crisis creates which can be
found on the basis of many crises and undesirably grows based on the meaning
attached. For this reason; in the first section hermeneutic is focused and in
the second section both hermeneutic and crisis management are evaluated by real
life examples.
Kriz yönetimi
dâhilinde yapılan bazı basın açıklamalarının, basın toplantılarının, sosyal
medya üzerinden yapılan açıklamaların vb. krizi avantaja çevirmenin aksine kriz
sürecini uzattığı ve etkisini arttırdığını gözlemlemek mümkündür. Makalenin ana
konusu kriz yönetimi sürecinin iyi planlanamamasının ve iyi yürütülememesinin
temelinde yatan büyük gerçekliklerden birinin yanlış kurgulanmış iletişim
stratejileri olduğu ve bununla birlikte ortaya çıkan entropinin ve yanlış
algının nedeninin hermeneutik problemler olduğu varsayımıdır.
Anlatılmak istenen
“gerçek” ve verilmek istenen mesajla birlikte, algılanan gerçek ve alınan mesaj
arasındaki temel farklılık; kolektif paradigmanın ve algının dönüşmesinde,
krizin büyümesinde ve yaygınlaşarak yapısallaşmasındaki en temel etki ve
dinamik olarak karşımıza çıkmaktadır. Henüz kriz başlangıç sürecinde iken
yapılan basın açıklamaları, basın toplantıları vb. uygulamalarda yanlış
kurgulanan cümleler, objeler vb. unsurlar temel hermeneutik problemlerin
doğmasına ve algının yönetilememesine neden olmakta ve krizi önü alınamayan bir
süreç haline dönüştürmektedir.
Sonuç olarak
hermeneutik algı, birçok krizin temelinde bulunan, arzu edilmeyen bir şekilde
anlamlandırmaya bağlı olarak gelişip büyüyen krizin yarattığı etkinin temel
sebeplerinden birisi ve en önemlisi olarak açıklanabilir. Bu nedenle ilk
bölümde hermeneutik kavramı üzerinde durulmuş ve ikinci bölümde hermeneutik ve
kriz yönetimi olgusu yaşanmış örnekler ile değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2018 |
Submission Date | July 4, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 20 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.