Aim: Antidepressant use disorder (AUD) as
the uninformed, undue, uncontrolled and/or off-label use of antidepressants is
an issue that has been expressed frequently both in media and academia. This
study aimed to investigate the existence of an AUD phenomenon in countries
where the mainstream paradigm of medical practice is the conventional Western medicine
and to discuss the
reasons for the phenomenon that appear to have a significant connection with
medical ethics as well.
Materials and Methods: Three exemplary
countries where the mainstream paradigm of medical practice is the conventional Western
medicine were selected: the United States (US), the United Kingdom (UK), and
Turkey. The total prevalence of depressive and anxiety disorders as the main
diseases for which antidepressive pharmacotherapy is considered indicated was
compared to sales volumes and use statistics of antidepressants. The data were
obtained from the World Health Organization data, official national statistics,
and the scientific literature.
Results: The
US prevalence of depressive disorders (DD) was estimated at 5.9% and anxiety
disorders (AD) at 6.3% in 2015. However, in the US where the misuse of
prescription drugs is asserted to be prevalent at an epidemic level, the rate
of using any antidepressive drug in individuals
aged 15 to 54 years quintupled from 2.2% in the period 1990–2 to 10.1% in
2001–3. For the years 2011 to 2014, the US Department of Health and
Human Services updated the antidepressant use rate of Americans aged 12 and over
as ~13%. According to the official UK data, in England alone
approximately one billion prescription items were dispensed in 2015, with an increase of 1.8% compared to the volume in
2014 and 50% in 2005. In 2015 antidepressants also constituted the most
prescribed and dispensed drug class in all pharmaceutic classes. For Turkey
where the 2015 incidence of DD was estimated at ~4.4%
and AD at ~4%, it was reported that
antidepressant consumption increased at a rate of nearly 160%, from 14.2
million items in 2003 to 37.35 million items in 2012, and that this could not
be explained by a parallel increase in the population or prevalence.
Discussion and Conclusion: The findings
observed in this preliminary comparative study appear to be affirmative of the
existence of a phenomenon of AUD in the investigated countries including Turkey.
Amaç: Antidepresan kullanım bozukluğu (AKB), –antidepresanların bilinçsizce,
gereksizce, kontrolsüzce ve(ya) endikasyon
haricinde kullan(dır)ılışı,– daha önce gerek medyada gerekse akademik ortamlarda çokça dile getirilmiş
olan bir husustur. Bu çalışmada ana akım tıp pratiği paradigmasının
konvansiyonel Batı tıbbı olduğu ülkelerde AKB olgusu varlığını araştırmak ve olgunun,
önemli ölçüde tıp etiği ile de ilintili görünen nedenlerini tartışmak
amaçlanmıştır.
Gereç ve
Yöntemler: Ana akım tıp pratiği
paradigmasının konvansiyonel Batı tıbbı olduğu üç örnek ülke seçilmiştir: Birleşik Devletler (ABD), Birleşik Krallık (BK)
ve Türkiye. Antidepresif farmakoterapinin
endike sayıldığı başlıca ruhsal hastalıklar olan depresif ve anksiyöz
bozuklukların total prevalansı,
antidepresan satış hacimleri ve kullanım istatistikleri ile kıyaslanmıştır.
Veriler; Dünya Sağlık Örgütü verilerinden, ulusal resmi istatistiklerden
ve bilimsel literatürden temin edilmiştir.
Bulgular: ABD’de 2015’te depresif bozuklukların (DB) prevalansı %5,9,
anksiyöz bozuklukların (AB) prevalansı ise %6,3 olarak tahmin
edilmiştir. Buna karşın reçeteli ilaçların kötü kullanımının salgın
derecesinde yaygın olduğu öne sürülen ABD’de 15 ila 54 yaşındaki bireylerde
herhangi bir antidepresan kullanmakta olanların oranı 1990–2 döneminde %2,2’den
2001–3’te %10,1’e çıkarak beş kat artmıştır. 2011–2014 döneminde ise Amerikan Sağlık ve İnsani Hizmetler
Bakanlığı’nca 12 ve üzeri yaştaki Amerikalılarda antidepresan kullanma oranı
~%13 olarak güncellenmiştir. Birleşik Krallık resmi verilerine göre, 2015
yılında Krallık ülkelerinden İngiltere’de halka, 2014’e kıyasla ~%1,8, 2005’e
kıyasla ise ~%50’lik bir artışla, yaklaşık bir milyar kutu ilaç temin
edilmiştir. Yine 2015’te, tüm ilaç türleri içinde reçete ve temin edilme
oranında en büyük artışın gerçekleştiği grup, antidepresanlar olmuştur. 2015’te
DB ve AB insidansının sırasıyla ~%4,4 ve ~%4
olarak tahmin edildiği Türkiye’de ise tüketilen antidepresan miktarının
2003’te 14,2 milyon kutu iken 2012’de yaklaşık %160’lık bir artışla 37,35
milyon kutuya ulaştığı ve bu artışın nüfus ve prevalans artışıyla
açıklanamayacağı bildirilmiştir.
Tartışma
ve Sonuç: Bir ön çalışma
niteliğindeki bu karşılaştırmada ulaşılan veriler, Türkiye dahil araştırılan
ülkelerde bir AKB olgusu olduğunu doğrular mahiyettedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ORIGINAL ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | October 24, 2019 |
Acceptance Date | May 28, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 24 Issue: 3 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.