Sanat, toplumların kolektif hafızasını ve tarihsel olayların derin tanıklığını içinde barındıran güçlü bir araçtır. Rus ressam İlya Glazunov’un Büyük Deney (Большой Эксперимент), Ebedî Rusya (Вечная Россия) ve 20. Yüzyılın Gizemi (Мистерия XX Века) isimli üçlemesi, Rusya’nın çalkantılı tarihini ve devrimci dönüşümlerle şekillenen süreçlerini canlı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Bu eserler, yalnızca Rusya’nın geçmişine dair bir görsel anlatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda devrim ve toplumsal çöküşün etkilerini derinlemesine işlemektedir. Çalışma, Glazunov’un üçlemesini Erwin Panofsky’nin ikonolojik yöntemi ve Aleksey Miller’in tarihsel hafızaya ilişkin kavramsallaştırması çerçevesinde incelemektedir. Miller’in yaklaşımı, kolektif hafızanın ulusal kimliğin yeniden inşasındaki belirleyici rolüne odaklanması nedeniyle çalışmanın temel bir dayanağı olarak seçilmiştir. Bu bağlamda, Glazunov’un eserlerinde tarihsel hafızanın görselleştirilmesi ve kültürel kimlik oluşumundaki işlevi ele alınmaktadır. Glazunov, Rusya’nın devrim öncesindeki ihtişamını, sosyal deneylerin dehşetini ve ulusal diriliş umudunu görsel bir dilde yansıtarak, ülkenin tarihsel yolculuğunu ve toplumsal dönüşümünü etkileyici bir anlatıya dönüştürmektedir. Sanatçı, devrimci ideolojilere ve bunların uzun vadeli toplumsal etkilerine yönelik eleştirilerini, resmî tarih yazımlarına meydan okuyarak dile getirmektedir. Panofsky’nin ikonolojik yöntemi ve Miller’in kavramsallaştırmasıyla yapılan bu analiz, Glazunov’un sanatının yalnızca bireysel bir yaratıcı ifade olmanın ötesinde, aynı zamanda Rus kimliğinin ve kolektif hafızasının yeniden inşasına yönelik önemli bir katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, sanatın ideolojik ve kültürel çatışmaların ortasında tarihsel gerçeklikleri keşfetme ve yorumlama kapasitesinin nasıl etkin bir şekilde kullanıldığını da vurgulamaktadır. Glazunov’un üçlemesi, bir sanat eseri olarak değil, aynı zamanda bir ulusun kendi kendini anlama çabasının görsel bir özeti olarak da değerlendirilebilecek güçlü bir anlatı sunmaktadır. Bu bağlamda makale, tarih ve sanat arasındaki iç içe geçmiş ilişkiye dair daha geniş bir anlayış sunmayı hedeflemektedir.
Art is a powerful medium that encapsulates the collective memory of societies and serves as a profound testimony to historical events. Russian painter Ilya Glazunov’s trilogy, The Great Experiment (Большой Эксперимент), Eternal Russia (Вечная Россия) ve The Mystery of the 20th Century (Мистерия XX Века), vividly portrays Russia’s turbulent history and revolutionary transformations, offering a visual narrative of its past while deeply examining the impacts of social collapse and ideological shifts. This study analyzes Glazunov’s works through Erwin Panofsky’s iconological method and Aleksey Miller’s conceptualization of historical memory, the latter chosen for its emphasis on the critical role of collective memory in reconstructing national identity. By exploring the visualization of historical memory and its function in shaping cultural identity, the analysis highlights how Glazunov’s art critiques revolutionary ideologies and their enduring societal effects while challenging official historical narratives. Through a visual language that captures pre-revolutionary grandeur, the horrors of social experiments, and the hope for national revival, Glazunov transforms Russia’s historical journey into a compelling narrative. The findings demonstrate that Glazunov’s art transcends individual creative expression, significantly reconstructing Russian identity and collective memory while illustrating how art can effectively engage with historical realities amidst ideological and cultural conflicts. Ultimately, this article underscores Glazunov’s trilogy as not merely artistic works but as mighty visual summaries of a nation’s quest for self-understanding, offering a broader perspective on the intertwined relationship between history and art.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Russian Language, Literature and Culture, Late Modern Russian History |
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Early Pub Date | February 25, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | November 28, 2024 |
Acceptance Date | January 30, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 31 |