Geçmiş dönemlere ait iskelet kalıntılarının demografik ve morfolojik yapılarını ortaya koymak paleoantropoloji de önemli yer tutmaktadır. Anadolu bu konuda Neolitik Dönemden başlayarak günümüze kadar çok çeşitli toplumlara ev sahipliği yapmış olması nedeniyle, buradan çıkarılan iskeletler üzerinde yapılan paleoantropolojik çalışmalar bizlere eskiden yaşamış Anadolu insanlarının morfolojik yapıları, ırksal yapıları, sağlık durumları ve nüfus dağılımları konularında ayrıntılı şekilde bilgiler vermektedir. Bu çalışmanın konusunu da Kelenderis’den ele geçen iskeletlerin demografik ve paleoantropolojik analizi oluşturmaktadır. Mersin ili Aydıncık ilçesi Kelenderis arkeolojik kazısından 2001 – 2002 yıllarında çıkarılan 19. yüzyıla ait, 84 bireyin demografik analizi sonucunda 14’ü bebek,11’i çocuk, 29’u kadın ve 25’inin erkek olduğu saptanmış, 5 bireyin ise yaşı ve cinsiyeti saptanamamıştır. Yapılan analizlere göre ilk iki yıl içerisinde bebek-çocuk ölüm oranları, tüm çocukların ölüm oranlarının % 40’ına eşittir. Kadınlarda en yoğun ölümlerin 55 - 60 yaş grubunda erkeklerde ise 45 – 50 yaş grubunda yoğunlaştığı saptanmıştır. Kelenderis toplumunda birden fazla ırk grubunun özelliklerini taşıyan bireylere de rastlanmıştır. Toplumun genelinde tüm morfolojik çeşitlerin gözlenmesi bize Kelenderis toplumunun heterojen bir ırksal yapıda olduğunu göstermektedir. Bireylerin kafatası ve vücut kemiklerinden alınan ölçülerin çoğunluğunda erkeklerde daha yüksek değerler vermiştir. Kelenderis iskeletlerinde yapılan incelemeler sonucunda hesaplanan cranial endislere göre; hem kadın hem de erkekler brachycranial yani çok geniş kafa yapısına sahiptir. Hesaplanan yüz endisi erkeklerde biraz daha yüksek çıkmakla birlikte her iki cinsiyette de Mesoprosopic ( orta yüz) grubunda değerlendirilmiştir
Introducing demografik and morfolojik structure of the skeletons’ remainders from ancient times takes very important place in the science of paleoanthropology. Since in this subject, from the cycle of Neolithic to now, Anatolia has been a host for a lot of society, the paleoanthropological studies about the morphological structure of Anatolian humans, their ethnology, health situations, tooths and distrubition of population give us detailed informations. The subject of this study is demography and paleoantropological analysis of skeleton ensuring from Kelenderis. At the years 2001 – 2002, 84 individuals obtained from the arkeological excavation of Kelenderis (in the province of Mersin and the district of Aydıncık). After analising these individuals, it is stated that 14 of them were babies, 11 of them were childs, 29 of them were females and 25 of them were males, the ages and sexes of 5 individuals had not been stabilized. According to the analysis, it is stated that in the first two years, death rate of babies and chields was %40 of all the chields’ death rate. And also it is stated that the density of the female’s deaths were at 55 – 60 years old and the density of the male’s were at 45 – 50 years old. At the society of Kelenderis, individuals that have features belong to more than one race were encountered. Observing generally all morfological kinds in this society shows us the society of Kelenderis has heterogenous rice structure. Generally, skull and body bones measures for the male individuals are higher. This results confirm our expectations of having male indivuduals larger bodies. According to the cranial indices calculated after analising the skeletons of Kelenderis, it is stated that both females and males had brachycranial (means having very large head structure). Altough calculated face indices of males are a bit higher, it is evaluated that both sexes were in the group of Mesophrosopic (middle face)
Other ID | JA76KP54VR |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2007 |
Submission Date | April 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Issue: 22 |
Antropoloji’de yayımlanan makaleler ve diğer yazıların tümünün yayın hakkı Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) altında lisanslanmıştır. Yani yayımlanan makale ve diğer muhtelif yazılar, başka yayınlarda ancak uygun referans gösterilerek, lisansa bağlantı sağlanarak, değişiklik yapıldıysa belirtilerek ve ticarî amaç gütmeyerek kullanılabilirler. Kısaca yazar(lar) veya okuyucu(lar) herhangi bir maddî çıkar gözetmeksizin, Antropoloji’deki yayınları basılı ve/veya elektronik olarak çoğaltmakta ve/veya yaymakta özgürdürler. Bu durum yine de lisans sahibi olarak Antropoloji’nin sizi ve çalışmanızı onaylayacağı anlamına gelmek zorunda değildir.
Budapeşte Açık Erişim Girişimi