Türk hukuk
sisteminde istikrarın sağlanması, kişilerin yargıya olan güveninin
sarsılmasının önlenmesi amacı ile usulî kazanılmış hak müessesesi kabul edilmiştir. Usulî kazanılmış hak; bir davada, taraf
veya mahkeme usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve uyulması zorunlu
olan haktır. Usulî kazanılmış hak, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu' nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nda düzenlenmemiş olup;
bu kurum Yargıtay uygulamaları ile oluşturulmuş ve öğretide de kabul görmüştür.
İhtiyaç sonucu doğan bu kurum, kamu düzeni kaygısı ile geliştirilmişse de
kanunda düzenlenmediği ve sınırları belirli bir şekilde çizilmediği için yargı
mercilerince hatalı olarak uygulanmakta ve hak kayıplarına sebep olmaktadır. Usulî
kazanılmış hakkın birçok görünüş şekli mevcuttur. Örneğin, taraflardan birinin
bilirkişi raporuna itiraz etmemesi halinde itiraz eden taraf lehine, hâkimin
kendiliğinden taraflardan birine yemin teklif etmesi halinde yemin teklif
edilen taraf lehine, hâkimin kesin süre vermesi halinde karşı taraf lehine,
HUMK’ un yürürlükte olduğu dönemde tanık dinletme talebine itiraz edilmemesi
halinde tanık dinletme talebinde bulunan lehine, Yargıtay' ın bozma
kararına uyulması ile bozma kararı
lehine olan taraf açısından usulî kazanılmış hak oluşmaktadır. Usulî kazanılmış hak, kamu düzeni
gözetilerek kabul görmüş bir kurumdur. Ancak bu hakkın mutlak olarak
uygulanması bazı sakıncalara yol açacaktır. Bu nedenle yine kamu düzeni
gözetilerek usulî kazanılmış hakka istisnalar getirilmiştir. Türk hukuk
sisteminde, usulî kazanılmış hakka kamu düzeni gözetilerek her geçen gün
istisnalar getirilmektedir. Kendi içerisinde belirli olmayan ve tamamen
içtihatlar ile sınırları çizilen bu kurumu, yargılamada bir sınır olarak görmek
hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle, usulî kazanılmış hak ile ilgili bir
düzenleme yapılmalı, usulü kazanılmış hakkın sınırları belirlenmeli, yargı
mercilerinden aynı olay için farklı kararlar çıkmasının önüne geçilmelidir. Bu
çalışmada, usulî kazanılmış hakkın Türk hukuk sistemindeki yeri, usulî kazanılmış hakkın sınırlarının
belirli olmaması sebebi ile uygulamada yaşanan sorunlar ve bu sorunlara ilişkin
çözüm yolları değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 5 Issue: 6 |