Ülkelerin finansal piyasalarda kullandığı araçların artması ve çeşitlenmesi finansal gelişme olarak literatürde tanımlanmaktadır. Finansal serbestleşme süreci ile birlikte finansal gelişmenin de önem kazandığı görülmüştür. Finansal serbestleşme, Bretton Woods sisteminin yıkılışından sonra küreselleşmenin ekonomik yönü şeklinde gündeme gelmiştir. Sermaye hareketlerinin artması, gelişmekte olan ülkelerde dış denge ile ekonomik gelişmeyi kaynak olması bakımından önemli derecede desteklemiştir. Finansal gelişmişlik, bir ülkenin ekonomisinde pek çok değişikliğe neden olurken aynı zamanda o ülkedeki enerjiye olan talebi etkileyebilme olasılığını da artırmaktadır. Finansal gelişme ile riskler ve borçlanma maliyetlerinde düşüş gözlenmekte, yatırım, tüketim ve ardından ekonomik büyüme ile enerjiye olan talepte artış meydana gelmektedir. Finansal gelişme ve enerji tüketimi ilişkisinin ilk önce teorik bir çerçeve kapsamında incelendiği mevcut çalışmadaki amaç 2000 ve 2014 yılları arası dönemde gelişmekte olan bazı seçili ekonomilerin finansal gelişmişliği ve enerji tüketimleri arasındaki ilişkinin ampirik analiz yoluyla araştırılmasıdır. Cari açık, bankalar tarafından özel sektöre verilen yurt içi krediler, doğrudan yabancı yatırım, enflasyon, GSYİH, finansal gelişmişlik değişkenleri olarak modelde yer almaktadır. Yanlılığı Düzeltilmiş EKK yöntemi çalışmada uygulanmıştır. Ampirik bulgular neticesinde doğrudan yabancı yatırımlar ve enflasyon haricindeki değişkenlerin bağımlı değişken olan enerji tüketimini önemli oranda açıkladığı ortaya çıkmıştır. Öte yandan, bankaların özel sektöre sağladığı yurtiçi krediler ile doğrudan yabancı yatırımlar değişkenlerinin enerji tüketimiyle zıt yönde; GSYİH, cari açık ile enflasyon değişkenlerinin enerji tüketimiyle aynı yönde bir ilişki içerisinde olduğu görülmüştür
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | August 7, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 7 |