In Turkey, the role of social aids in combatting against poverty is significant and poor women are the main beneficiary group. On the basis of gender identity, the only social aid program that is specific to women is “Regular Cash Aid Program for Women Whose Husbands Have Passed Away”. It is known as “Widow's Wage” by the public. This social aid program, launched in 2012, commits to transfer regular income to widows. With the death of the male partner, women, who take the responsibility for providing the livelihood of the family and the double parental role, become more open to patriarchal bargaining. A patriarchal bargaining process is operated to benefit from the program, their poverty is controlled yearly, and the continuation of the status of being widow, that is, not being married and not living with another man to protect their honor is followed regularly every month. In this article, the quality of the widow's wage, which is indicative of the masculine quality of the state and is going through patriarchal bargaining, and patriarchal bargaining dynamics are evaluated in the light of the findings of a field survey. The field research was carried out in 2017 in Elazığ province of Eastern Anatolia, where the poor widow women were the most intense and women's identity was controlled by marriage, kinship and strict traditional gender roles. In this study, women benefiting from widow salary in Elazığ were reached through chain sampling and 14 widows were interviewed by in-depth interview technique based on qualitative research method. In this paper, the meaning of being a woman, the quality of the widow's wage and the patriarchal bargaining process with the state are discussed. The meanings that are ascribed to bargaining with the state by the widows in terms of their dual parenting roles, responsibility to run the household and the hierarchies of marriage, being a widow and femininity defined by them on the basis of widow’s wage are also discussed
Türkiye’de yoksullukla mücadelede sosyal yardımların önemi büyüktür ve yoksul kadınlar, sosyal yardım programlarından ana yararlanıcı grupların başında gelmektedir. Toplumsal cinsiyet kimliği temelinde ise, kadınlara özgü tek sosyal yardım programı, halk arasında “Dul Kadın Maaşı” olarak bilinen “Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Düzenli Nakdi Yardım Programı”’dır. 2012 yılında başlatılan bu sosyal yardım programı, dul kadınlara düzenli gelir transfer etmeyi taahhüt etmektedir. Erkek eşin ölümüyle evin geçimini ve çifte ebeveynlik rolünü üstlenen kadınlar, ataerkil pazarlıklara daha açık hale gelmektedir. Programdan yararlanma koşulları kadınlar için ataerkil bir pazarlıkla işlemekte, kadınların yoksullukları yılda bir kez denetlenirken, dulluk statüsünün devamı, yani evlenmemeleri ve namuslarını koruyup başka bir erkekle birlikte yaşamamaları, her ay düzenli olarak takip edilmektedir. Bu makalede devletin eril niteliğinin bir göstergesi olan ve ataerkil pazarlıklarla yürütülen dul kadın maaşının niteliği ve ataerkil pazarlık dinamikleri bir saha araştırmasının bulguları ışığında değerlendirilmektedir. Saha süreci yoksul dul kadınların en yoğun ve kadın kimliğinin evlilik, akrabalık ve katı geleneksel cinsiyet rolleri üzerinden kurulduğu ve denetimin baskın olduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nin Elazığ ilinde, 2017 yılında gerçekleştirilmiştir1. Çalışmada, Elazığ’da dul kadın maaşından yararlanan ve zincirleme örneklem yoluyla ulaşılmış 14 dul kadınla, derinlemesine görüşme tekniği ile görüşülmüştür. Kadın olmanın anlamı, dul kadın maaşının niteliği ve devletle kurulan ataerkil pazarlık süreci ele alınmıştır. Dul kadınların çift ebeveynlik rolleri, evi geçindirme sorumlulukları ve maaş üzerinden tanımladıkları evlilik, dulluk ve kadınlık hiyerarşileri bağlamında devletle olan ataerkil pazarlığa yükledikleri anlamlar tartışılmıştır
Other ID | JA86SV46HZ |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 4 |