Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra Orta Asya ve Kafkasya’da bir kimlik boşluğunun oluşması nedeniyle, bölgesel ve bölge dışı aktörler kimlik modellerini Orta Asya ve Kafkasya’ya kadar genişletmeye çalışmıştır. İran ve Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya bölgesi ile olan tarihî ve kültürel bağları nedeniyle Orta Asya ve Kafkasya ülkeleriyle iletişim kurmak için daha uygun araçlar kullanan ülkeler arasında olmuştur. Bahsedilen ülkelerin aksine Suudi Arabistan, Orta Asya ve Kafkasya bölgesinde ikincil bir oyuncu olduğu için, birçok durumda sosyal alanlardan dışlanan ve Orta Asya ve Kafkasya’daki etkisini genişletmek için şiddet eylemlerine başvuran gruplarla ilişkilerini genişletmek zorunda kalmıştır. Bu grupların Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki yıllarda faaliyetleri esas olarak, Suudi Vahhabiliğinin entelektüel çevrelerinde kökleri aranması gereken algısal temellere dayanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 1 |