Türk toplumunun dinî yaşam sistemi içerisinde bir dönüm noktası
olan Budizm, kökeni I. Köktürk Kağanlığı’na giden izler dışında, Uygur devletinin kuruluşu ile beraber Türk toplumu üzerinde derin etkilere sahip dinî bir
inançtır. Yaşanılan coğrafya üzerinde temasa girilen Soğd, Çin ve Tohar kökenli etkilerle temeli atılan Türk Budizmi, Orta Asya Türk Budizmi terimi ile
de ifade edilebilmektedir. Türk Budizmi ya da Uygur Budizmi gibi kavramlara
da karşılık gelen Orta Asya Türk Budizmi, gelişen siyasi ve kültürel etkiler
sonucu, Türk toplumu içerisinde yaşanılan gelişmelere bağlı olarak zamanla
şekil ve içerik değişikliğine maruz kalmıştır. Moğolların cihan imparatorluğu
hâline geldiği döneme kadar ağırlıklı olarak Soğd, Tohar ve Çin Budizmi’nin
etkisinde kalan Uygurlar, Moğol-Tibet yakınlaşması neticesinde, Tantrik Budizm ile tanışarak zamanla Orta Asya Türk Budizmi’nin büyü yönünü karşılayan Tantrik Türk Budizmi’ni inşa etmişlerdir. Uygurlar, bu doğrultuda Tibet
Budizmi’nin özünde var olan “Budalığa kısa yoldan gitme” sloganını takip
ederek tehlikeden korunma, uzun yaşam, sağlık, huzur ve aydınlanma amaçlı uygulamalara yönelerek büyü ve sihir formüllerine dayalı metinlerin ortaya konulmasını sağlamıştır. Tantrik Türk Budizmi içerisinde Sitātapatradhāraṇī ve
Uṣnīṣa Vijayā Dhāraṇī adlı metinler, Türk Budizmi’nin büyü ve sihir formüllerine dayalı anlatım şekillerini bünyelerinde barındırmaları bakımından bu çalışmada kullanılarak Türk Budizmi’nin büyüsel yönünü göstermede önemli bir
araç konumundadırlar. Bu doğrultuda bu çalışma, öncelikle büyünün tanımı,
türü, Budizm’de büyüye bakış ve Tibet Budizmi gibi birbirini tamamlayan kavramlar üzerine yapılan değerlendirmelerle temellendirilerek Orta Asya Türk
Budizmi’nin sahip olduğu büyü geleneği okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2020 |
Submission Date | March 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 65 |