الحرب، بلا شك، تمثّل ساحة القتل والقتال والسعي لإضعاف طرف العدوّ. إلا أنّها ليست بأي حال من الأحوال مكانًا لاستحلال أي فعل؛ على الرغم من وجود قواعد الحرب وقوانينها التي تنظم سلوك المقاتلين، إلا أنّ هناك أفعالًا معينة تعتبر مجرمة ومحظورة حتى وإن وقعت في زمن الحرب. يطلق على هذه الأفعال مصطلح "جرائم الحرب"، وهي تندرج ضمن إطار القانون الدولي الإنساني. فعلى الرغم من عدم اعتماد الفقه الإسلامي على مصطلح "جرائم الحرب" بشكل صريح، إلا أنّ فكرتها ومضمونها متجذر في كتب الفقه الإسلامي، خاصة في أبواب الجهاد والسير، عند الكلام عن أخلاق الحرب وآدابها. يأتي هذا البحث ليسلّط الضوء على جهود الباحثين في إرساء مفهوم جرائم الحرب من ناحية فقهية، محاولا دراسة أهم أركان جريمة الحرب كونها جريمة دولية. بالإضافة إلى ذلك سيحاول هذا البحث تناول النصوص المؤسسة لتوجه الشريعة في تجريمها لبعض الأفعال والسلوكيات والتصرفات في أثناء القتال، وأبرز تلك الأفعال والسلوكيات المجرمة شرعا والمُدرجة كجريمة حرب يمكن ترتيب عقوبة عليها، فتنصّ الشريعة الإسلامية على أنّ المقاتل ليس حرًّا في ارتكاب أي فعل يريده خلال القتال، بل جعلت لذلك قواعد وضوابط حاكمة ومنظمة لسلوكه في إطار تنظيمها للحرب والنزاعات المسلحة. تضمّنت تلك القواعد الأخلاقية التي طوّرتها الشريعة الإسلامية تنظيمًا دقيقًا لسلوك المسلمين في الحروب والقتال، حيث فرّقت بين المقاتلين وغير المقاتلين في جواز الاستهداف وعدم الجواز، فجرّمت ومنعت استهداف فئات معينة من الأشخاص مثل المدنيين والجرحى وأضفت الحماية عليهم، وأدخلت في مسمّى المدنيين كل الفئات التي لا يصبّ مجهودها في العمليات الحربية مثل الأطفال والنساء وكبار السن وغيرهم. كما تضمّنت القواعد الشرعية التي وضعتها الشريعة الإسلامية حماية لأسرى الحرب، حيث تم تحديد وضعية خاصة لهم تضمن لهم الحماية والمعاملة الإنسانية، ومنعت تعذيبهم أو إكراههم على اعتناق الإسلام.
وتجدُر الإشارة إلى أنّ الشريعة الإسلامية لم تقتصر على تجريم استهداف الأفراد فحسب، بل نصّت أيضًا على تجريم استهداف الأموال والأعيان المدنية التي لا يستعملها العدو في الحرب، أو التي تكون كطرف محايد مثل المستشفيات ودور العبادة والأماكن التاريخية والأثرية.
ولعلّ التجربة التاريخية الإسلامية خلال الفترة النبوية وفترة الخلفاء الراشدين حين فتوحهم، وتاريخ المسلمين من بعدهم في الحروب يُعدُّ أبرز انعكاس على تلك القواعد الشرعية التي وضعتها الشريعة الإسلامية، فالتزم المسلمون في حروبهم بتلك القواعد فلم يعرف التاريخ حروبا أكثر إنسانية من حروب المسلمين.
War, undoubtedly, is an arena of killing, struggle, and weakening the enemy. However, under no circumstances is it a place where any action can be tolerated. Despite the existence of rules and laws governing the behavior of warriors during war, certain actions are considered crimes and prohibited even in times of war. These actions are referred to as "war crimes" and are evaluated within the framework of international humanitarian law. While Islamic jurisprudence does not explicitly use the term "war crimes," the concept and content are deeply rooted in Islamic fiqh books, particularly in sections discussing the ethics and manners of war and expeditions. Islamic law has established provisions and regulations that indicate that a warrior who desires any action during war is not free to do so. It has established strict rules and regulations that regulate the behavior of Muslims within the framework of organizing war and armed conflicts. The ethical rules developed by Islamic law extensively regulate how Muslims should behave during war and conflicts. Islamic law has identified certain categories that should not be targeted during war, and it distinguishes between whether it is legal or illegal to target combatants and non-combatants. The civilian population, as well as specific categories such as the wounded, are considered off-limits and protected. The civilian category includes all individuals who do not participate in war activities, including children, women, and the elderly. It is essential to protect them, ensure that they do not suffer harm, and uphold the principles of humanity. Furthermore, Islamic Sharia has provided rules that protect war captives. They are granted a special status, ensuring their protection and humane treatment. Torturing them or forcing them to convert to Islam is strictly prohibited. The fair treatment of captives and their humane treatment is mandated by Islamic law. It should be noted that Islamic law not only prohibits attacks on individuals but also considers targeting civilian property that is unused by the enemy or resembles a neutral party as a crime. These include places such as hospitals, places of worship, historical and archaeological sites. The historical experience of Islam presents the most significant reflection of these rules established by Islamic law. Throughout Islamic history, during the prophetic period and the subsequent caliphal conquests, Muslims adhered to these rules, and history has shown that Muslim wars were more humane. During these periods, respect for human rights was maintained towards the enemy, and war crimes were not committed. Islam, being a religion that prioritizes peace and justice, aims for wars to be conducted in a fair and humane manner. Thus, Islamic law has implemented significant regulations to protect civilian and military targets, ensure the humane treatment of war captives, and conduct war in a more humane manner. Islamic principles and legal rules aim to uphold respect for human values even during times of war.
Islamic Law War Crime Elements of Crime Combat Operations Protected Categories Funds Fotables
Savaş öldürme, mücadele ve düşmanı zayıflatma meydanıdır. Ancak böyle olması koşullar ne olursa olsun bazı eylemlerin yapılmasını meşru kılmaz. Askerlerin davranışlarını düzenleyen savaş kuralları ve yasaları olmasına rağmen, belirli eylemler savaşta bile suç ve yasak kabul edilir. Bu eylemlere "savaş suçları" denir ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde değerlendirilirler. İslam hukuku açık bir şekilde "savaş suçları" terimini kullanmasa da fikri ve mahiyeti İslam fıkıh kitaplarında, özellikle cihad ve siyer bölümlerinde, savaş ahlakı ve adabı konularında köklü bir şekilde yer almaktadır. Bu araştırma, savaş suçunun uluslararası bir suç olmasını ele alırken fıkhi açıdan savaş suçları kavramının iyice anlaşılması noktasında da alimlerin çalışmalarına ışık tutmaktadır. Aynı şekilde bu araştırma, İslam’ın savaşta suç saydığı davranış ve eylemlerin ve bu eylemlerden en bariz ve cezalandırılabilecek olanlarının açıklandığı ana metinleri de ele almaya çalışacaktır. İslam hukuku, askerlerin savaş esnasında istediği her eylemi gerçekleştirmekte özgür olmadığını belirtmiş ve askerlerin savaşta ve silahlı çatışmalardaki davranışlarını düzenleyen bir takım katı kurallar koymuştur. İslam hukukunun geliştirdiği bu ahlaki kurallar müslümanların savaştaki davranışlarını ayrıntılı bir şekilde düzene sokmuştur. Hedef alınması caiz olmayan toplulukları belirlemiş ve bu toplulukların hedef alınmasının cevazı noktasında onları savaşa katılanlar ve katılmayanlar olarak ayırmış, sivillerin ve yaralıların hedef alınmasını yasaklamış ve onları koruma altına almıştır. Sivil kategorisine çocuk, kadın, genç ve yaşlılar gibi savaş faaliyetlerine katkısı olmayan herkes dâhil edilmiştir. İslam hukukunun koyduğu kurallar, savaş esirlerini koruma altına almıştır. Onlara özel bir statü tanınmış ve onların korunması ve insani muameleler gösterilmeleri sağlanmıştır. İşkence görmeleri veya İslam'ı kabul etmeye zorlanmaları kesinlikle yasaklanmıştır. Dikkat çeken önemli bir konu da şudur ki, İslam hukuku sadece bireylerin hedef alınmasını değil, aynı zamanda savaşta düşmanın kullanmadığı sivil malların hedef alınmasını da suç saymıştır. Aynı zamanda bağımsız mekanlar olan hastane, ibadethane, tarihi alanlar gibi mekanların hedef alınmaması gerektiğiyle ilgili hükümler de koymuştur. İslam tarihi, İslam hukukunun koyduğu bu kuralların en önemli yansımasını sunar. İslam tarihi boyunca, Efendimiz aleyhisselam döneminde ve ardından hulefa-i raşidin döneminde gerçekleşen fetihlerde Müslümanlar bu kurallara büyük bir incelikle uymuşlardır. Tarih boyunca gerçekleşen bütün savaşlarda insan haklarına en çok riayet edilen savaşlar ise yine Müslümanların savaşları olmuştur. Bu dönemlerde, düşmanlara karşı insan haklarına saygı gösterilmiş, savaş suçları işlenmemiştir. İslam, barışı ve adaleti ön planda tutan bir din olduğundan, savaşların dahi adil ve insancıl bir şekilde yürütülmesini amaçlamıştır.
Primary Language | Arabic |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2023 |
Submission Date | March 9, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 9 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.