18. yüzyılın başlarından beri Türkiye’nin temel sorunu, Batı karşısında nasıl bir tavır alınacağı sorunudur. Her aydının, her devlet adamının, Türkiye’nin sorunları üstüne kafa yoran herkesin entellektüel çalışmaları içinde “biz ve Batı” ilişkisi merkezi bir yer işgal etmiştir. Türkiye’deki siyasal, toplumsal ve entellektüel kamplaşmaların, toplumsal kimlik sorununun da temelinde Batı ve Doğu-îslam uygarlıkları karşısında tavır alışlar vardır. Başka deyişle, Batı karşısında tavır alışlar siyasal, toplumsal, entellektüel kimliklerin tanımlanmasında önemli bir belirleyici olmuştur. Örneğin, Batı’ya açık ya da örtük sempati beslemek veya batılı değerleri benimsemek, derecesine göre, “ilericilik”, “çağdaşlık”, “solculuk” ya da “devrimcilik”; Batı’yı reddetmek ve Doğu-îslam uygarlığım benimsemek ya da ona sahip çıkmak “muhafazakarlık”, “gericilik”, “çağdışılık” ya da “sağcılık” sayılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 1, 1995 |
Published in Issue | Year 1995 Volume: 28 Issue: 2 |
The content of the Journal of Faculty of Educational Sciences adopts Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License
AUJFES is licensed under CC BY-NC-ND 4.0