Bedensel ceza eğitim sistemimizin uzun geçinirinde açıkça kabul edilen bir uygulama olmuştur. Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğünde falaka “eskiden mekteplerde talebenin, halktan da yolsuz ve kanunsuz hareketten bulunanların cezalandırılması için kullanılan işkence aletlerinden birinin adıdır” diye tanımlanmaktadır. Aynı kaynağa göre falaka, bir buçuk metre kadar uzunluk ve bileğe yakın kalınlıkta bir sırığın bir ucundan öbür ucuna yaylarda olduğu gibi çift ip-bağlanmak suretiyle meydana getirilirdi. “Falakaya çekilecek kabahatli yere yatırılır, ayak bilekleri sırıkla ip arasına geçirildikten sonra iki Ucundan ayrı ayrı tutan iki kişi tarafından burulmak suretiyle hareketsiz bir hale getirilmek için sımsıkı bağlanır. Mekteplerde falakanın bir ucunu sınıf çavuşu, öbür ucunu da başka bir talebe tutar, kalfa tâbir olunan yaı'dımcı muallim değnek destesini eline alır, hocanın münasip gördüğü değnekle sırtı yerde ayakları havada olan çocuğun ayaklarının altına vururdu. Vurulacak sopanın sayısının tayini hocaya ve dayak atmak salâhiyetini haiz olan memura aitti. Bu sayı çocuğun ve kabahatlinin kabahatine ve tahammül kudretine göre değişirdi”1.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 16, 2019 |
Published in Issue | Year 1990 Volume: 23 Issue: 2 |
The content of the Journal of Faculty of Educational Sciences adopts Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License
AUJFES is licensed under CC BY-NC-ND 4.0