Öz
“Küresel Bağlantılar” öğrenme alanı, bireyin çağdaş dünya algısına olumlu eklentiler
yaparak, dünyayı tanıması ve çoklu bakış açısı kazanması amacını taşımaktadır. Bu alan,
insanlığı ilgilendiren olayları yakından takip eden, olaylar karşısında olumlu tavır takınabilen
bireylerin yetişmesinde önemlidir. Bu araştırmanın amacı; sosyal bilgiler öğretmenlerinin 2005
Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda yer alan “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanına
yönelik tutumlarının farklı değişkenler açısından belirlenmesidir. Betimsel nitelikte olan
araştırma tarama modelindedir. Bu araştırmanın evrenini, 2014-2015 eğitim öğretim yılında
Türkiye’de ilkokul ve ortaokullarda görev yapan sosyal bilgiler öğretmenleri; örneklemini ise
random örnekleme yöntemi ile seçilen, Niğde ilinde görev yapan 285 sosyal bilgiler öğretmeni
oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen
kişisel bilgi formu ile Özkan (2006) tarafından geliştirilen “Küresel Eğitimin Doğurgularına İlişkin
Öğretmen Görüşleri Anketi” kullanılmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS 24.0 istatistik paket
programı kullanılmıştır. Anketin güvenirliği (Cronbach Alpha’sı) 0.89 olarak saptanmıştır.
Araştırma sonucunda öğretmenlerin 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda dünya
sorunlarına duyarlı bireyler yetiştirilmesine ağırlık verilmesini ve programda en fazla insan
hakları ile ilgili konuların yer almasını istedikleri tespit edilmiştir. Öğretmenlerin 2005 Sosyal
Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda küresel konulara yer verilmesi ile ilgili görüşleri cinsiyetleri
açısından incelendiğinde bay ve bayan öğretmenler arasında farklılık olmadığı sonucuna
ulaşılmıştır. Yaş düzeylerine göre yaş düzeyi yüksek öğretmenlerin dünyadaki farklı kültürlere
ait bilgiler ve tüm insanlığın eşitliği konularında daha olumlu görüş bildirdikleri belirlenmiştir.
Mezuniyet türü değişkenine göre ise öğretmenlerin 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim
Programı’nda küresel konulara yer verilmesi ile ilgili görüşleri arasında anlamlı bir farklılık
olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır.