Öz
Bu çalışma, siyasal süreçlerde karşımıza çıkan simgeleri anlamaya yönelik bir çabadır.
Simgelerin “ne” olduğunu anlamak için ilkellerden modern insana kadar simgelerin
kullanılmasına ilişkin literatür taraması yoluyla gözlemler yapılmıştır. Simgeler, belli bir kültür
ortamının ürünüdür. Bir toplumun aynı simgelere aynı (en azından çok yakın) anlamları
yüklemesi zorunludur. Simgelerin iletişim, bilgi birikimi, aktarımı ve toplumsallaşma
süreçlerinde vazgeçilmez bir önemi bulunmaktadır. Siyasal süreçlerin de iletişime
dayanan niteliği gereği, doğal dil başta gelmek üzere ancak simgeler sayesinde
gerçekleşebildiği görülmektedir. Siyasal simgelerin anlaşılmasına yarar sağlayacağı
düşüncesiyle siyasal alanda kullanılan simgelerin türlerinin ve işlevlerinin tasnifi, bu
çalışmanın kapsamını belirlemektedir. Bu tasnif denemelerinde, niteliklerine bakılarak
siyasal simgeler altı türe ayrılmıştır: Sözler, davranışlar, grafikler, kişiler, tarihler ve
mekânlar. Ayrıca siyasal simgelerin işlevlerinin incelenmesi sonucunda da çatışma,
bütünleşme, propaganda aracı olanlar ile örgüt ve topluluğa ideolojik, inançsal ve
ontolojik dayanak sağlayan simgeler şeklinde dört temel grup tespit edilmiştir. Ancak bu
sınıflandırma yalnızca analitik fayda sağlar, yoksa gerçek hayatta simgelerin gerek
türleri bakımından gerekse işlevleri bakımında birbirinden ayrılması zordur. Biri diğerinin
anlamını sağlamlaştırmak üzere birden çok simge türü birlikte kullanılabilmektedir.
Simge kişinin, kendi bedeni veya mezarı, sözleri, doğum ve ölüm tarihleri, yaşadığı
yerler, kullandığı eşyalar, resim, heykel, fotoğraf veya karikatürler hatta imzası veya
bunun bir kesiti bile simgesel değer taşıyabilir. Aynı şekilde çatışma aracı simgenin grup
içinde bütünleşmeye de hizmet etmesi, doğrudan ülke adı üzerinde yaşanan
çatışmalarda olduğu gibi en azından bir tarafın varlığını tanımlamasına da işaret etmesi
mümkündür. Simgeleri anlamadan siyasetin kurum, kural ve işleyişini anlama çabaları
hep eksik kalacaktır.