This article examines the language simplification and modernization processes in Turkish, Russian, and Greek from a historical and cultural perspective. Since the early 20th century, reform movements in these languages have emerged as a reflection of social and political transformations aiming to strengthen national identities. In Turkish, the Language Revolution carried out after the declaration of the Republic aimed to replace words of Arabic and Persian origin in Ottoman Turkish with Turkish equivalents. Following the 1917 Revolution in Russia, a language standard was established to be more understandable to the public and suitable for education, leading to language simplification. In Greece, the transition from Katharevousa to Demotiki gained momentum, especially in the mid-20th century, making a more accessible language part of daily life for the people. This article compares the similarities and differences in these three language reforms and examines the cultural and social impacts of language changes and simplification movements. Additionally, it sheds light on the long-term effects of these reforms on social awareness and education. The contrastive linguistics method is employed in the study to examine language reforms. This approach highlights the impact of the reforms by comparing linguistic features and reveals similarities and differences by investigating language simplification processes through concrete examples. These language reforms are essential in strengthening national identities and modernization processes. The article discusses the political and cultural motivations behind language simplification and modernization and examines the successes and challenges of the reforms in each language.
Bu makale, Türkçe, Rusça ve Yunancadaki dil yalınlaştırma ve modernleşme süreçlerini tarihsel ve kültürel bir perspektiften incelemeyi amaçlamaktadır. 20. yüzyılın başlarından itibaren bu dillerdeki reform hareketleri, sosyal ve siyasi dönüşümlerin bir yansıması olarak ortaya çıkmış ve ulusal kimliklerin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Türkçede, Cumhuriyet’in ilanından sonra gerçekleştirilen Dil Devrimi, Osmanlı Türkçesindeki Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin yerine Türkçe kelimelerin konulması amacıyla başlatılmıştır. Rusçada ise 1917 Devrimi sonrasında, halkın daha iyi anlayabileceği ve eğitime uygun bir dil standardı oluşturulmuş, dil sadeleştirilmiştir. Yunancada ise Katarevusa’dan Dimotiki’ye geçiş, özellikle 20. yüzyılın ortalarında hız kazanmış ve halkın günlük yaşantısında daha erişilebilir bir dil kullanımı sağlanmıştır. Bu makale, bu üç dildeki reformların benzerliklerini ve farklılıklarını karşılaştırarak, dil değişimlerinin ve sadeleşme hareketlerinin kültürel ve sosyal etkilerini incelemektedir. Ayrıca, bu reformların toplumsal bilinç ve eğitim üzerindeki uzun vadeli etkilerine de ışık tutmaktadır. Bu çalışmada, dil reformlarının incelenmesinde karşılaştırmalı dil bilim yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem, dilsel özelliklerin karşılaştırılması yoluyla reformların etkilerini ortaya koymakta ve dildeki sadeleşme süreçlerini somut örneklerle inceleyerek benzerlikleri ve farklılıkları gözler önüne sermektedir. Bu dil reformlarının, ulusal kimliklerin pekiştirilmesi ve modernleşme süreçlerinde önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Makale, dilin sadeleştirilmesinin ve çağdaşlaşmasının arkasında yatan politik ve kültürel motivasyonları ele alarak, her dildeki reformların başarıları ve karşılaşılan zorlukları irdelemektedir.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Comparative Language Studies, Language Studies (Other), Historical, Comparative and Typological Linguistics |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | July 24, 2025 |
| Publication Date | July 29, 2025 |
| Submission Date | December 22, 2024 |
| Acceptance Date | May 20, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 2 |
Kulliye is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License CC BY-NC 4.0