Millî bilinç ve kimliğin inşası aşamasında geçmişte yaşanan, hakikate dayalı olaylara mühim bir sembolik değer katılması spesifik durumlarda millî efsanelerin oluşmasına sebebiyet vermektedir. Fakat bu hadiselerin nasıl ve hangi şartlar dâhilinde meydana geldiğinin öğrenilmesinin mümkün olmaması bunlar hakkında kendilerine has metodolojik tartışmaları beraberinde getirmiştir. Dahası bu “epik” geçmiş ile ilgili çalışmalar ulusdevletleri ayakta tutan altında yatan felsefedir. “Past as it really was” tarzı bir tarih yazımı metodolojik anlamda imkânsız bir girişim olduğundan dolayı onun yerine ulus-devleti oluştururken kısmî ve yetersiz bir geçmişin üzerine kurulu tarihî bir söylem Merkezî ve Doğu Avrupa coğrafyasında XIX. yüzyılda ortaya çıkıp çeşitli varyasyonlarla komünist rejim bitene kadar devam etmiștir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Book Review |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 7 Issue: 1 |
For submission of articles to the JBRI: baedergisi@gmail.com
Creative Commons Attribution 4.0 International License