Bozucu alan veya odakların Nöralterapi’de ve Regülasyon tıbbında önemli bir yeri vardır. Bozucu alan olarak sözü edilen durum aslında, vücudun geçirmiş olduğu herhangi bir rahatsızlık veya cerrahi girişimden sonra, biyolojik iyileşmenin tam olarak gerçekleşmemesi sonucunda, bunların vücutta oluşturduğu tepkimelerdir. Bunlar başlangıçta vücudun regülasyonunda bir disfonksiyon yaratırken, uyarıların artması veya ek bir uyarının oluşması durumunda hastalık tablosunu oluştururlar. Tedavide başarılı olabilmek için, söz konusu dengesizliği meydana getiren bozucu alan veya odağın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bozucu alan ve bozucu odağın varlığı nöralterapistler başta olmak üzere diğer hekimler ve akupunkturistler tarafından gittikçe artan oranda kabul ediliyor. Bu makale, kulak akupunkturunun neden bozucu alan ve odak tespitinde hızlı, emin ve etkili bir metot olduğunu, bozucu alanın - odağın bertaraf edilmesinde etkili ve doğru bir yöntem olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca kronik-enflamatuar bozucu odakların ve diş kaynaklı bozucu odaklarının tedavisine imkân sağladığından bahsedilmektedir. Tüm iyi akupunktur müdahalelerine rağmen (Vücut akupunkturu ve MAPS = Mikro Sistem Akupunktur kombinasyonuna rağmen) başarılı olunamayan bir durum kalabilir. Bu durumda sebep genellikle bir bozucu alandır (bozucu alan, odak). Bozucu odakların varlığı her ne kadar bilimsel çalışmalarla büyük ölçüde ortaya konulmuş olsa bile ‘’modern tıp’’ tarafından hâlâ çok fazla dikkate alınmamaktadır.Bir bozucu alan ve odak sadece akupunkturun başarısını zedelemez aynı zamanda akut ve kronik hastalıklarda kullanılan diğer doğal tedavilerin ve tabi ki modern tıbbının müdahaleleri sonucu olabilecek olan iyileşme ve hafiflemeleri de engeller. Bozucu alan ve odak çoğu vakadaki gibi sadece hastalık oluşturmaz, geçirilmiş bir hastalığı da içinde barındırır. Bozucu alan odak; kronik enflamasyon, nedbeler veya köküne müdahale edilmiş bir diş (veya diş enflamasyonu) olabilir
Kulak akupunkturu bozucu alan bozucu odak nöralterapi lokal anestezik enflamasyon hastalıkları akupunktur ve MAPS
Disturbance area and focuses have an important place in Neural Therapy and Regulation medicine.The condition expressed as a disturbance area are the reactions as a result of not completely recovering biologically after a surgical operation or any illness that the body was exposed to.While they cause a disfunction in the regulation of body at the beginning, they constitute an illness table when the stimulus increase or when addition stimulus take place. In order to be successful in the theraphy, destructive focus which cause unsteady conditions should be annihilated.The existence of destructive area or destructive focus are accepted by neural therapists and other physicians and acupuncturists with more and more increasing rates.This article suggests why the ear acupunture is an effective, fast and reliable method to determine the destructive area and destructive focus. On the other hand it gives possibility for the treatment of chronic inflammatory destructive focus and tooth destructive focus.For all good acupuncture interventions (Body Acupuncture and MAPS: despite Micro System Acupuncture Combination) there can be unsuccessful occasion. On that occasion, the reason is generally destructive area (destructive area, focus). Modern medicine still doesn’t pay attention to the destructive focuses even though the existence of them is determined greatly by the scientific studies.A disturbance area and focus damages not only the success of acupuncture, but also prevent the recovery and diminishing which are the results of interventions of modern medicine as well as other natural therapies which are used for acute and chronic illnesses. Disturbance area focus; may be a chronic inflamation, scars a tooth inflamation or a tooth of which root was intervened
Ear acupuncture disturbance area destructive focus neural therapy local anesthesia inflamation illnesses acupuncture and MAPS
Other ID | JA44KB32MD |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 9 Issue: 1 |