Küreselleşme
sürecinde hükümetler, özellikle 1980'lerden sonra, yabancı sermayeyi çekmek
için kurumlar vergisi oranlarını düşürmüştür. Ancak kurumlar vergisi
oranlarında yaşanan azalmaya rağmen kurumlar vergisi gelirleri nispeten
istikrarlı hatta artma eğilimi sergilemiştir. Literatürde “kurumlar vergisi
oranı-gelir paradoksu” olarak adlandırılan bu durum, şirketlerin kurumsallaşma
düzeylerinde artma ve gelir vergisinden kurumlar vergisine doğru bir kaymayla
açıklanmıştır. Kurumlar vergisi oranı ile hasılat arasındaki ters yönlü ilişki,
vergi sistemlerinin tasarımı etkilemektedir. Nitekim günümüzdeki birçok ülke
gelir vergisi ile kurumlar vergisi arasında bir tercih yapma ve vergi
sistemlerini bu tercihe göre yeniden düzenleme eğilimdedir. Bu nedenle kurumlar
vergisi paradoksunun geçerliliği ülkelerin vergi politikalarını etkileyen önemli
bir konudur. Bu önemden dolayı bu çalışmada kurumlar vergi paradoksunun
geçerliliği incelenmektedir. Çalışmada, bu paradoksal ilişkiyi incelemek için
doğrusal olmayan regresyon tekniği kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre,
Laffer eğrisinin kurumlar vergisi açısından geçerli olduğu tespit edilmiş ve
kurumlar vergisi gelirlerini maksimize eden oranın %34 seviyesinde olduğu
belirlenmiştir. Bu sonuç, kurumlar vergisi alanında son dönemde yaşanan
değişimlerin ampirik açıdan teyit edilmesi açısından ve vergi politikasının
tasarımı şekillendirme açısından oldukça önemlidir.
: Kurumlar Vergisi Gelirleri Kurumlar Vergisi Oran-Gelir Paradoksu Laffer Eğrisi Panel Veri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 3 |
E-posta: sbedergi@ibu.edu.tr