Osmanlı döneminde elde ettikleri imtiyazlarla kamusal hizmet alanlarına yatırım yapan yabancı şirketlerin imtiyaz statüsü, Türk Kurtuluş Savaşı sonrasında da gündemde kalmaya devam etmiştir. Henüz Cumhuriyet ilan edilmeden Lozan görüşmeleri sırasında başlayan görüşmeler, TBMM hükümeti ile İmtiyazlı şirketler arasında yapılan ikili antlaşmalarla yabancı ve gayrimüslim personelin Müslüman-Türklerle ikame edilmesi şartıyla çözüme kavuşturulsa da dönüşüm süreci, çeşitli nedenlerle 1930’lara kadar devam etmiştir.
Bu çalışmada hükümetin yabancılara ve gayrimüslimlere yönelik tutumunun nedenlerinin analiz edilmesi hedeflenmiş ve tarihsel deneyimlerden kaynaklanan güvensizlik korkularının etkili olduğunu savunmaktadır. Cumhuriyet döneminde ulus inşa sürecinin bir parçası olarak yorumlanan bu politikalarda başta yabancılar olmak üzere gayrimüslim işgücünün tasfiyesi hedeflenmiştir. Ekonomide Türkleştirme olarak okunan tasfiye süreci, toplumsal ve ekonomik yapıda daha kırılgan olan emek faktörü üzerinden planlanırken sermayeye yönelik tavır ise daha farklı olmuştur.
Arşiv belgelerinin incelenmesi suretiyle yapılan bu araştırmada konuyla alakalı literatür de değerlendirilmiştir. Çalışmada imtiyazlı şirketlerle hükümet arasındaki yazışmalara istinaden sürecin ilerleyişi takip edilmiş ve sorun alanları tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma, sadece imtiyazlı şirket olarak tasnif edilen, belediyelerle ya da devletle yapılan sözleşmelere istinaden kamusal hizmet üreten şirketlerle sınırlandırılmıştır. Uzun ve tartışmalı bir sürecin sonunda gayrimüslim ve ecnebi işgücünün büyük ölçüde tasfiye edildiği bu dönemde mütecanis bir ulus oluşturma yönünde önemli merhaleler katedilmiştir.
Erken cumhuriyet dönemi ulus inşası imtiyazlı şirketler yabancı istihdamı gayrimüslim istihdamı
Makale; anket ya da ölçek uygulamayı gerektiren, görüşme ve gözlem içeren; belge, resim, anket vb. diğerleri tarafından geliştirilen ve kullanım izni gerektiren çalışmalardan olmaması sebebiyle etik kurul izni gerektirmeyen çalışmalar arasında yer aldığını beyan ederim/ederiz.
Destekleyen kurum yoktur.
The concession status of foreign corporations investing in public services remained on the agenda after the Turkish Independence War. The process, which started during the Lausanne negotiations, was finalized through bilateral agreements between the government and the concessionary companies. The problem was resolved on the condition that foreign and non-Muslim personnel were replaced by Muslim-Turks. For various reasons, the transformation process lasted until the 1930s.
This study analyses the reasons for the government's attitude towards foreigners and non-Muslims and argues that fears of insecurity resulting from historical experience have been effective. These policies, which were interpreted as part of the nation-building process in the Republican era, aimed to eliminate the foreign and non-Muslim labour force. The liquidation process, which is read as Turkification in the economy, was planned through the labour factor, which was more fragile in the social and economic structure, while the attitude towards capital was different.
This research, which was conducted through the analysis of archival documents, also analysed the relevant literature on the subject. This study, which follows the process between the concession companies and the government through correspondence, attempts to identify problem areas. The research is limited to companies classified as concessionary companies, which engage in public service activities based on contracts with municipalities or the state. At the end of a long and controversial process, the non-Muslim and foreign labour force was largely eliminated, and significant progress was made towards the creation of a unified nation.
Early republican era nation building concessionary companies foreign employment non-Muslim employment
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Employment, Labor Economics, Labor Sociology |
Journal Section | Economic and Administrative Sciences |
Authors | |
Early Pub Date | October 29, 2023 |
Publication Date | October 29, 2023 |
Submission Date | August 31, 2023 |
Acceptance Date | October 6, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 26 Issue: 49-1 - Special Issue: The 100th Anniversary of the Turkish Republic |
Baun SOBED