Yeni bilimsel yönetişim, bilimsel ve teknolojik gelişmeler ekseninde geliştirilen kamu politikalarının, kamusal müzakere sürecinden geçmesi ve bilim-kamu etkileşiminin kurulmasıyla hükümetlerin meşruiyet krizlerini aşabileceği iddiasını barındırmaktadır. Bu çalışmada bilimsel yönetişimde yeni olanın ne olduğu sorusuna cevap aranacaktır. Bu çerçevede, yönetim düşüncesi üzerindeki pozitivist etkileri de göz önünde tutmak gerekecektir. Zira pozitivizm, bir zamanlar dinle, inançla sağlanan meşruluğun yerini, aklın öncelliğini koymakta, yalnızca akılla izah edilene itibar kazandırmak suretiyle aklı kutsayan yeni bir dogma da üretmekteydi. Dolayısıyla çalışmada, medeniyeti standartlaştıran pozitivizm, ideoloji yönüyle tartışmaya dâhil edilecektir.
Meşru otorite tipolojilerinde, otoriteye neden itaat edildiği ya da başka bir deyişle otoriteye neden rıza gösterildiği sorularının cevabı artık, yeni bilimsel yönetişimin, meşruiyet krizlerine çözüm sunabilme kabiliyeti açısından verilebilecektir. Bilimsel girdi ve çıktıların, iktidarlar tarafından açık demokratik bir sistemin gereği olma boyutuyla dikkate alınarak, kamu politikasına dönüştürülebilmesi, çalışmanın temel tartışma noktalarından biridir. Meşruluk krizlerinde bilimsel yönetişimi öne çıkaran açıklamalar çalışmanın ilgi odağına dâhil olurken, süreç; bilim, halk ve politika üçgeninde değerlendirilecektir. Çözüm odaklı, doğa-toplum etkileşimlerine odaklanan, bütünleştirici, sürdürülebilirliği esas alarak bilgi ve politik karar arasındaki boşluğun kapatılmasına odaklanan bilimsel yönetişimin, meşruluk krizlerine cevap verebilme kapasitesi, çalışmanın temel tartışma zemini olacaktır.
New scientific governance claims that public policies developed on the basis of scientific and technological developments can overcome the legitimacy crises of governments through public deliberation and public interaction-science. This study seeks to answer the question of what is new in scientific governance. In this study, it will be necessary to take into account the positivist influences on management thought. Because positivism replaced the legitimacy once provided by religion and faith with the primacy of reason, and produced a new dogma that sanctified reason by giving credibility only to what could be explained by reason. Therefore, in this study, positivism, which standardizes civilization, will be included in the discussion in terms of ideology.
In typologies of legitimate authority, the answer to the question of why authority is obeyed or, in other words, why consent is given to authority can now be given in terms of the ability of new scientific governance to offer solutions to crises of legitimacy. The ability of governments to transform scientific inputs and outputs into public policy by considering them as a necessity of an open democratic system is one of the main discussion points of the study. While explanations that emphasize scientific governance in legitimacy crises will be included in the focus of the study, the process will be evaluated in the triangle of science, public and politics. The capacity of scientific governance, which is solution-oriented, focuses on nature-society interactions, integrative, sustainability-based as well as bridging the gap between knowledge and political decision-making, to respond to crises of legitimacy will be the main discussion ground of the study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Administration, Political Science (Other) |
Journal Section | Political Science and Public Administration |
Authors | |
Early Pub Date | December 30, 2024 |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | July 15, 2024 |
Acceptance Date | December 13, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 27 Issue: 52 |
Baun SOBED