Sultan II. Abdülhamit ile birlikte sonu gelen bir başka şey daha vardır. Bu da onun İslam Birliği düşüncesi ve diğer buna benzer fikirleridir. Bunların başında da onun Müslümanlara sahip çıkma, onların elinden tutma, onlar için fedakarlık yapma ve onlara olabildiğince yardımcı olma düşüncesidir. Zira iman etmiş olmak paylaşmayı, birlikte hareket etmeyi, istişarede bulunmayı ve nimetlerden birlikte yararlanmayı beraberinde getirmektedir. O yapabildiğince Müslümanların iyiliği için çaba vermiştir. Fakat bir gerçek var ki o da dönemin artık hasmın çok güçlü duruma geldiği ve birlikte hareket ettiği, Müslümanların ise zayıf olduğu dönemdir.
Sultanın Müslümanların birliği fikrini paylaşabileceği ve gerçekleşmesi için yardım alacağı kesimler ise fazla değildir. Böyle de olsa en azından fikir bazında dünya Müslümanlarının birliği fikri vardır. Onun vefatı ile birlikte artık İttihad-ı İslam düşüncesinin yeri tarih sayfaları olmuştur. Zira yetkili konumundakilerin bu düşünceye destek verme planı ve niyeti bulunmamaktadır. Bu fikri özümseyenlerin sayısı ise hayli azdır. Müslüman’ın diğer Müslümanların dertleriyle dertlenmesi, haliyle hallenmesi ve imkanlarını bu yolda feda etmesi yaygın kabul görmüş bir düşünce değildi. Zira bu düşünce kişinin kendi rahatından ve sahip olduğu imkan ve fırsatlardan fedakarlık yapmasını gerektirmektedir.Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 5 Issue: 2 |