Abstract
ÖZET
AMP (adenozin monofosfat) aktive edici protein kinaz (AMPK), hücrenin çeşitli metabolik stres durumlarında
aktive olarak hücredeki enerji homeostazını sağlayan önemli bir serin / treonin protein kinazdır. Stres ve hipoksik
ortam koşulları gibi organizmadaki enerji miktarının düşük olduğu veya enerji tüketiminin yüksek olduğu koşullarda
hücresel AMP miktarı artmakta ve AMPK aktivasyonu ile birlikte yağ asidi oksidasyonu ve glikolizis gibi katabolik
reaksiyonlar artmaktadır. AMPK aktivasyonu; birçok kanser türünde deregüle olmaktadır. Yapılan çeşitli çalışmalar,
AMPK agonisti ajanlar ile kanser hücrelerinin hedeflenebileceğini ve bu sayede ortalama sağkalımın arttırılabileceğini
öne sürmektedir. Bu görüşün aksine bazı çalışmalar ise, tümör gelişimi sürecinde AMPK aktivasyonunun arttığını
göstermektedir. Kanser hücrelerinin olumsuz koşullar altında AMPK aktivasyonu gösterdiği ve AMPK'ın protümöral
özellikte olduğu iddia edilmektedir. Kanser hücreleri ile yapılan çalışmalarda ortaya çıkan bu çelişkili durumun,
hücrenin moleküler profiline ve tümör mikroçevresindeki koşullara bağlı olduğu öne sürülmektedir. Ayrıca, AMPK
aktivitesi enflamasyonu ve anti-tümör immün yanıtları düzenleyerek tümör gelişimi ve ilerlemesini azaltabilir.
Bu çalışmada, farklı moleküler profillere sahip meme kanseri (SK-BR-3) ve hepatosellüler kanser (Huh-7) hücre
dizileri, AMPK inhibitör ve aktivatör ajanları ile ayrı ayrı olarak inkübe edilmiştir. İlaç inkübasyonları sonucu
hücre proliferasyon paternleri, gerçek-zamanlı hücre analiz sistemi (xCELLigence) kullanılarak analiz edilmiş ve
gözlemlenen değişimler kendi aralarında ve ilaç ile inkübe edilmemiş kontrol gruplarıyla karşılaştırılmıştır. Bu
sayede, iki farklı kanser türünde AMPK hedefine yönelik doğru stratejinin karşılaştırılmalı olarak belirlenmesi
hedeflenmiştir. Genel olarak AMPK aktivasyonu, hem meme kanserinde hem de hepatosellüler kanserde hücre
proliferasyonunu ve agresifliğini arttırmıştır. Öbür taraftan, AMPK inhibisyonu ise genel anti-tümöral etkiler
göstermiştir. Ancak, hepatosellüler kanser hücrelerinde düşük-doz AMPK inhibisyonuyla proliferasyon artmıştır.
Kanser tedavisinde AMPK modülasyonunun, kanser metabolizması ve anti-tümör immün yanıtlar üzerinde kritik
bir regülasyon potansiyeli olduğu unutulmamalıdır. Bu çalışmanın sonuçları, kanser metabolizmasını ve anti-tümör
immün yanıtları hedef alan anti-kanser tedavi stratejilerinin farklı kanserlerde dikkatle geliştirilmesi ve uygulanması
gerekliliğine dikkat çekmektedir.
Anahtar Sözcu¨kler: AMPK; Hepatosellüler kanser; Kanser metabolizması; Meme kanseri; Tümör immünolojisi;
xCELLigence
ABSTRACT
AMP (adenosine monophosphate) activating protein kinase (AMPK), is a crucial serine / threonine protein kinase
that is activated in several cellular metabolic stress conditions in order to maintain cellular energy metabolism. In
states of low energy or high energy expenditure in the organism such as conditions of stress and hypoxia, cellular
AMP level increases and AMPK becomes activated. This, in turn, results in an increase in catabolic reactions like
fatty acid oxidation and glycolysis. AMPK activation becomes dysregulated in several types of cancer. Several
studies suggest that AMPK agonist agents can be utilized to target cancer cells, which may increase mean survival.
On the contrary, several other studies report that AMPK activation is increased during tumor development. It
is proposed that cancer cells show AMPK activation under unfavorable conditions and AMPK has pro-tumoral
features. This contradiction that has arisen in studies with varying results obtained from cancer cells was proposed
to be due to the molecular profile of the cells and the conditions of the tumor microenvironment. In addition,
AMPK activity may decrease tumor development and progression by regulating inflammation and anti-tumor
immune responses. In the current study, breast (SK-BR-3) and hepatocellular (Huh-7) cancer cell lines with different
molecular profiles were incubated with either AMPK inhibitor or activator agents. Cellular proliferation patterns
after drug incubations were analyzed with a real-time cell analysis system (xCELLigence) and the results were
compared with other treatment group as well as the control group was not incubated with any of the drugs. By
this way, we aimed to determine the right strategy to target AMPK in two different cancer types in a comparative
manner. In general, activation of AMPK increased cancer cell proliferation and aggressiveness in both breast and
hepatocellular cancers. On the other hand, AMPK demonstrated anti-tumoral effects in general. However, lowdose
AMPK inhibition increased the proliferation of hepatocellular cancer cells. It should be kept in mind that
AMPK modulation as a cancer treatment approach has a critical regulatory potential on cancer metabolism and
anti-tumor immune responses. The results of the current study call attention to the importance of meticulous
development and application of anticancer treatment modalities that target cancer metabolism in different cancer
types.
Keywords: AMPK; Hepatocellular cancer; Cancer metabolism; Breast cancer; Tumor immunology; xCELLigence Bu çalışma, Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından finansal olarak
desteklenmiştir.