Çalışmada uçuş operasyonlarına tehlike arz eden yanıcı ve patlayıcı tesislerin, iniş-kalkış koridoru ve yakın çevresinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü‘nün yayınladığı “Havalimanları Çevresinde Yapılaşma Kriterlerine” göre varlığı incelenmiştir. Bu bağlamda ülkemizde ulusal ve uluslararası uçuşların yapıldığı 60 havaalanı için belirlenen risk alanının incelenmesi neticesinde 190 yanıcı ve patlayıcı tesisin olduğu saptanmıştır. Bu havalimanlarından Mardin Havalimanı 12 adet ile riskli alanda en fazla yanıcı ve patlayıcı tesisi barındırırken, 16 havalimanında bu tür tesislerin olmadığı belirlenmiştir. Havaalanı başına düşen ortalama yanıcı ve patlayıcı tesis sayısı 3.166 ± 3.157 olarak gerçekleşmiştir. Bahsedilen tesislerin mevzuatta belirtilen risk alanlarının dışına çıkarılması maksimum uçuş güvenliğinin sağlanması için büyük önem arz etmektedir. Diğer yandan, havaalanı pistlerinin yönünün çevresindeki kent ve anayollara bakmasının riski doğrudan etkilediği gözlenmiştir. Bu sebeple gelecekte yapılacak havalimanlarının inşasında bu hususun değerlendirilmesi, meydana gelebilecek kazalarda kaybın minimum düzeyde tutulmasına katkı sağlayacaktır.
In the study, the existence of flammable and explosive facilities that pose a danger to flight operations, in the landing-take-off corridor and its immediate surroundings, according to the "Construction Criteria Around Airports" published by the “Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü” (General Directorate of Civil Aviation). In this context, it was determined that there are 190 flammable and explosive facilities as a result of the examination of the risk area determined for 60 airports where national and international flights are made in our country. Of these airports, Mardin Airport has the highest number of flammable and explosive facilities in the risky area with 12, while it has been determined that 16 airports do not have such facilities. The average number of flammable and explosive facilities per airport was 3.166 ± 3.157. It is of great importance to take the mentioned facilities out of the risk areas specified in the legislation in order to ensure maximum flight safety. On the other hand, it has been observed that the direction of the airport runways facing the surrounding city and main roads directly affects the risk. For this reason, evaluating this issue in the construction of future airports will contribute to keeping the loss at a minimum level in possible accidents.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2021 |
Submission Date | May 31, 2021 |
Acceptance Date | June 22, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |