The aim of this study is to examine whether the phenomenon of cognitive flexibility has a mediating effect on the effect of trait anxiety levels on individuals' ontological well-being (life satisfaction) by examining the effect of some social demographic characteristics in a sample of male and female participants. The sample consists of 522 participants, young adults between the ages of 18 and 40. In obtaining data; Demographic Information Form including gender, age, marital status, place of residence, education level and employment status, Trait Anxiety Subscale of the State and Trait Anxiety Scale, Ontological Well-Being Scale and Cognitive Flexibility Inventory were used. The ontological well-being level of individuals under the age of 30 is higher in the regret sub-dimension than other age groups, women have higher anxiety levels than men, the control sub-dimension of cognitive flexibility, which means maintaining control over events, is more advanced in men, postgraduate graduates are compared to middle-high school graduates. It was determined that the cognitive flexibility general score and the alternatives sub-dimension score were high, and that working individuals were at an advanced level in both the alternatives and control sub-dimension and cognitive flexibility in general, compared to non-working individuals. It was found that cognitive flexibility had a partial mediating role in the relationship between anxiety levels and ontological well-being. While the regression coefficient of anxiety alone on its effect on ontological well-being was 0.852, this effect decreased to 0.742 when it was mediated by ontological well-being.
Bu çalışmanın amacı kadın ve erkek katılımcıların yer aldığı örneklemde bir takım sosyal demografik özelliklerinde etkisini incelemeye alarak, sürekli kaygı düzeylerinin bireylerin ontolojik iyi oluşları (yaşam tatminleri) üzerindeki etkisinde bilişsel esneklik olgusunun aracılık etkisinin olup olmadığını incelemektir. Örneklem 18- 40 yaş arasındaki genç yetişkinlerden oluşan 522 katılımcı oluşturmaktadır. Verilerin elde edilmesinde; cinsiyet, yaş, medeni durum, yaşadığı yer, eğitim durumu ve çalışma durumunu içeren Demografik Bilgi Formu, Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeğinin Sürekli Kaygı Alt Ölçeği, Ontolojik İyi Oluş Ölçeği ve Bilişsel Esneklik Envanteri kullanılmıştır. 30 yaş altı bireylerin ontolojik iyi oluş düzeyinin pişmanlık alt boyutunda diğer yaş gruplarına göre yüksek olduğu, kadınların erkeklere göre kaygı düzeylerinin fazla olduğu, bilişsel esnekliğin olaylar üzerinde kontrol sağlamak anlamına gelen kontrol alt boyutunun erkeklerde daha ileri düzeyde olduğu, lisansüstü mezunlarının orta-lise mezunlarına göre bilişsel esneklik genel puanının ve alternatifler alt boyutu puanının yüksek olduğu ve çalışan bireylerin çalışmayan bireylere göre bilişsel esnekliğin hem alternatifler ve kontrol alt boyutunda hem de bilişsel esneklik genelinde ileri düzeyde oldukları tespit edilmiştir. Kaygı düzeyleri ile ontolojik iyi oluş arasındaki ilişkide bilişsel esnekliğin kısmi aracılık rolü olduğu bulunmuştur. Kaygı tek başına iken ontolojik iyi oluş üzerindeki etkisinde regresyon katsayısı 0,852 iken, ontolojik iyi oluşun aracılığında bu etki 0,742ye düşmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2023 |
Acceptance Date | November 9, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.