Yazar, Kelam Öğretim Üyesi olmasından mütevellit olsa gerek kitabının önsözünde çalışmasının çerçevesini, İbn-i Arabî’nin görüşleri ve bunların kelamî bağlamda tartışmaları olarak sınırlamıştır. Zira Mustafa Akman, İbn-i Arabî’nin yaygın kanaate ve tarihî süreçte tasavvuf dünyasına mensup bir sûfî olarak bilinmesine karşın intima, fikir, tercih ve tekliflerinin kimi zaman dolaylı da olsa kelam ile bir ilişkisinin olduğuna inanmaktadır. Yazarın tanıtımını yapacağımız bu eseri altı bölümden oluşmaktadır. “İbn-i Arabî” başlıklı birinci bölümde (s.17-147) İbn-i Arabî’nin kim olduğuna (s.17-37), üslubuna (s.37-65), bilgi felsefesine (s.65-122), genelde sûfîlerin (s.65-93) özelde ise kendisinin bilgi nazariyesine (s.94-122), eserlerinden de el-Fütûhat’ul-Mekkiyye ve Füsûs-ul-Hikem’de yer alan görüşlerine (s.122-147) değinilmiştir. “Vahdet-i Vücûd Felsefesi” başlıklı (s.149-311) ikinci bölümde; vahdet-i vücûd felsefesine (s.151- 199), velayet nübüvvet tartışmalarına (s.199-226), mertebe-i insan veya insan-ı kâmil (s.226-243), Muhammedî hakîkat (s.243-274), ricâlu’l-gayb/kozmik insan (s.274-311) konularına değinilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitap Değerlendirmeleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 29 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |