Kentsel varlık yerel otoritelerin siyasi ve iktisadi kararlarıyla
yürütülen kent planlaması ve tasarımı, zanaat, mimarlık ve mühendislik
faaliyetlerinin işlevsel sonuçlarının salt teknik bir bütünü olarak
değerlendirilmemelidir. Bütün beşeri etkinliklerin işlevsel yönleri olduğu
kadar semantik ve estetik boyutları da bulunmaktadır. Bu ön kabulden hareketle
kentsel alanların oluşumunda da işlev, semantik ve estetik olmak üzere üç görünümünün
bulunduğunu; insan zihninin düzenlerinin kentleri donatan artefakt dünyaya bu
görünümleriyle yansıdığını ileri sürmek mümkündür. Tasarım eğilimlerini kuşatan
kültürel iklim ve toplumsal ekoloji yapay nesneler dünyasına yapılan teleolojik
müdahaleye kaynaklık ederken çok boyutlu bir beşeri yorumlama olarak tasarım
nesneleri aracılığıyla açığa vurulurlar. Kültürel yordamların kılavuzluğunda
biçimlenen tasarlayıcı imgeleme düşünce geleneklerinden, estetik örüntülerden,
toplumsal norm ve yapılardan beslenen çok yönlü anlamlar etrafında işler.
Dolayısıyla anlam ve estetiğin işlevle harmanlanması okunabilir bir kent
tahayyülü ortaya koyarak kentsel çevreye iletişimsel bir güç verir. Ancak kent
tasarımı çok aktörlü, eklektik ve kompleks bir süreçtir. Bu yüzden kentsel
uzamın anlamlarına ve kullanımlarına ilişkin yaratıcı çalışmalar tekil yapay
nesnelerin tasarımından köklü biçimde farklıdır.
Bölüm | İktisadi ve idari Bilimler Sayısı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 15 Sayı: 4 |