The issue of social cohesion has gained importance with the exhaustion of Syrian refugees' hopes for return and transition to Europe.The aim of the study is to evaluate social cohesion based on readers' comments on published news on web pages after approximately eight years of living together.The study is a descriptive qualitative study in phenomenological type. The research sample consisted of 615 comments on the news published between 01.05.2015 and 30.04.2019. After the data were transferred to Maxqda, they were examined by inductive thematic content analysis.When the data is clustered under three main headings as “Situation”, “We cannot cohere, because…” and “What to Do?”; it is seen that Syrian asylum seekers are the subject of prejudiced, discriminatory and exclusionary discourse that prevents social cohesion.It is thought that the studies aiming to support the social cohesion process should aim at correcting the wrong information that causes prejudiced and exclusionary attitude in the local community.
Suriyeli sığınmacıların geri dönme ve Avrupa’ya geçme umutlarının tükenmesi ile birlikte sosyal uyum konusu önem kazanmıştır. Çalışmanın amacı, birlikte geçirilen yaklaşık sekiz yılın ardından sosyal uyum açısından gelinen aşamayı, okurların web üzerinde yayınlanan haberlere yaptıkları yorumlara dayanarak değerlendirmektir. Araştırma, fenomenolojik tipte betimleme amaçlı niteliksel bir çalışmadır. 01.05.2015 ile 30.04.2019 tarihleri arasında yayınlanan haberler hakkında yapılan toplam 615 yorum örneklemi oluşturmaktadır. Veriler, Maxqda’ye aktarıldıktan sonra tümevarımsal tematik içerik analizi yolu ile incelenmiştir. Veriler, “Durum”, “Uyum sağlayamayız, çünkü…” ve “Ne Yapmalı?” şeklinde üç ana başlık altında kümelendiğinde Suriyeli sığınmacıların, sosyal uyumu engelleyecek nitelikte ön yargılı, ayrımcı ve dışlayıcı bir söylemin öznesi olduğu görülmüştür. Sosyal uyum sürecini desteklemeyi amaçlayan çalışmaların öncelikle yerel toplumda ön yargılı ve dışlayıcı tutuma neden olan yanlış bilgilerin düzeltilmesini hedeflemesi gerektiği düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Beşeri Bilimler Sayısı |
Authors | |
Publication Date | March 24, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 18 Issue: 1 |