Amaç: Klinisyenlerin antenatal fetal
taşikardi gördükleri term gebelerde, fetal stres düşünüp tedirgin olup
olmamaları gerektiğine, perinatal sonuçlar değerlendirilerek farkındalık
yaratmak amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Eylül 2017 ile Eylül
2018 tarihleri arasında hastanemize rutin gebelik kontrolüne gelen ve hafif
fetal taşikardi ön tanısıyla hastaneye yatırılan veya acil kadın doğum
kliniğine yönlendirilen gebeler dahil edilmiştir. Gebelik haftaları 37 haftanın
üzerinde olan ve fetal kalp atımları 160-180 arasında olan toplam 128 adet anne
adayı çalışmaya katılmıştır. Fetal taşikardi oluşturabilecek ek maternal
hastalığı olanlar ile fetal kalp hastalıkları olan gebeler çalışma dışı
tutulmuştur. Çalışmaya katılan 128 gebenin yaş, gravida, parite, abortus,
küretaj öyküleri ve eğitim düzeyleri kayıt altına alındı. 128 gebenin perinatal
sonuçları açısından sezeyan endikasyonları, apgar sonuçları kayıt altına
alınmıştır
Bulgular: Fetal
hafif taşikardi ön tanısıyla interne edilen gebelerin 81 tanesi (%63) gerekli
tedaviler uygulandıktan sonra takipleri sırasında normal bulgular izlenip
eksterne edilmişlerdir. Takip sonrası taburcu edilenlerin 55 tanesinde (%42)
gebeler yalnızca hidrate edilmiş ve nst takipleri yapılmıştır. Ve bu gebeler
başka bir tedaviye ihtiyaç duymadan taburcu olmuşlardır. 128 hastadan 11
tanesinde (%8) fetal stress düşünülüp sezaryen yapılmıştır.
Sonuç: Fetal
kalp atım hızı 200/dakika olan ve uzun süre sebat eden hastalarda fetal kayıp
açısından tedirgin olunmalı, fetal kalp atım hızı 200/dakika altında olanlarda
fetal monitarizasyonda iyi bir variabilite izlenirse fetal taşikardinin fetal
stress dışı sebeplere bağlı olduğu düşünülmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 1 |